HİZMET TESPİT DAVASI NEDİR?
Hizmet tespit davası, SGK’ya bildirim yapılmadan çalıştırılan, sigorta kaydı hiç yapılmadan veya eksik yapılan işçilerin, sigorta kayıtlarının düzeltilmesi ve eksik sigorta primlerinin ödenmesini sağlamak amacıyla işverene karşı açılan davadır. İşçinin; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil (UGBT), hafta tatili alacakları, sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma veya emeklilik hakkı gibi işçilik alacaklarını talep edebilmesi için Hizmet Tespit Davasının açması zorunlu değildir. Ancak işçinin, bu unsurlardan faydalanabilmesi için; öncelikle işveren tarafından, SGK’ya işçinin işe giriş bildirimi yapılması gerekmektedir. İşçinin, sigortasız çalıştığının tespiti ise Hizmet Tespit Davası ile sağlanmaktadır. Özetle, sigortasız işçinin; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil (UGBT), hafta tatili alacakları gibi işçilik alacaklarının talep edebilmesi için öncelikle Hizmet Tespit Davasını açması gerekmektedir.
5510 Sayılı SSGSSK’nın (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu) 86/9. Maddesinde de düzenlendiği üzere;
“Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.”
HİZMET TESPİT DAVASININ AMACI?
Hizmet Tespit davası açılarak; işçinin sigortasız çalışma durumu, sigorta başlangıç tarihi, sigortasız çalışılan süre, fiili hizmet süresi, sigorta primi gibi hususlar tespit edilerek bu hususların işveren ve dahili müdahil SGK tarafından karşılanması amaçlanır.
HİZMET TESPİT DAVASININ TARAFLARI?
1- Davacı; 5510 Sayılı SSGSSK kapsamında işçi sayılan, Ancak; sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik yatırılan işçidir. İşçinin vefatı halinde, mirasçıların bu davayı süresi içerisinde açmaları müümkündür.
2- Davalı; Yalnızca, işçiyi sigortasız çalıştırarak yükümlülüklerini ihlal eden işveren, davalı olarak gösterilmektedir. Her ne kadar SGK, davalı olarak gösterilmese de, dava SGK’ya re’sen ihbar edilir. Bunun üzerine SGK, işverenin yanında davaya feri müdahil olarak katılır.
HİZMET TESPİT DAVALARINDA GÖREV VE YETKİ?
1- Görev; Hizmet tespit davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemeleridir. Ancak iş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, bu davalara İş Mahkemesi sıfatıyla bakar.
2- Yetki; Hizmet tespit davasında yetkili mahkemeler;
*Davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi,
*İşin yapıldığı yer mahkemesi,
*Davalının birden fazla olması durumunda bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi, yetkili mahkemelerdir.
HİZMET TESPİT DAVALARINDA ARABULUCULUK?
Hizmet Tespit Davaları, arabuluculuğa tabi davalar kapsamına alınmamıştır. Bu nedenle arabuluculuğa başvurmadan bu davanın açılması mümkündür.
HİZMET TESPİT DAVALARINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE?
Bu davada zamanaşımı değil, hak düşürücü süreler öngörülmüştür. Bu nedenle süre, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen dikkate alınacaktır. Hizmet tespiti davasında hak düşürücü süre 5 yıldır. 5 yıllık hak düşürücü süre, hizmetlerin geçtiği yılın sonundan itibaren başlar.
HİZMET TESPİT DAVALARINDA İSPAT?
İşçi, bir iş yerinde sigortasız şekilde çalıştığını, çalıştığı süreleri ve işçilik alacaklarının tespitini yapmak için bu davayı açmalıdır. Hizmet tespiti davasında işçi, tanık dahil her türlü delille iddiasını ispat edilebilir. Yani söz konusu deliller yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları tespit edilemeyen sigortalı, davayı açtığı tarihten 5 yıl öncesine kadar hizmetlerinin tespitini isteyebilir.
HİZMET TESPİT DAVASINA İLİŞKİN EMSAL YARGITAY KARARLARI

YARGITAY YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/9313
Karar : 2014/20041
Tarih : 03.11.2014
“Davacı işçi alacaklarının tahsili davası açmıştır. Hiç kimse hizmet tespiti davası açmaya zorlanamaz. Hizmet tespiti davası sosyal güvenlik hakkını ilgilendirir. Bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SSK’lı çalışması gerekmez. Kaldı ki, davacı tanıklarının davacının davalı yanında çalıştığı süre ile çalışma gün ve saatlerine ilişkin somut bilgiler verdikleri görülmektedir. Bu nedenlerle açılan davanın toplanan delillere göre esastan değerlendirilmesi gerekir.”
YARGITAY DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
Esas : 2022/5847
Karar : 2022/8493
Tarih : 29.06.2022
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması, ödenip ödenmediği ve alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır. Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir. Hizmet tespiti davasında hizmet süresi ve ücret tespiti yönünden verilen karar alacak davası bakımından kesin delil teşkil eder. Bu davada verilen karar, eldeki alacak davasında hüküm altına alınacak hakların hesap unsuru olan hizmet süresini ve ücreti doğrudan etkileyeceğinden hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekmektedir.”
YARGITAY YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2017/27018
Karar : 2020/1859
Tarih : 06.02.2020
“Taraflar arasındaki davacının aldığı ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Eldeki davada; mahkemece davacının asgari ücret ile çalıştığı kabul edilmiş ise de; kesinleşen hizmet tespiti davasında davacının asgari ücret ile yapılan çalışmada alınan saat ücretinden fazlaya tekabül eden bir saat ücreti ile çalıştığının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasındaki ücret kabulü iş bu dava bakımından bağlayıcıdır. Mahkemece, hizmet tespitine ilişkin davanın sonucu eldeki davayı etkileyeceğinden, tespit davası bekletici mesele yapılarak kesinleşen neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken davanın kesinleşmesi beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.”
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas : 2016/2621
Karar : 2017/249
Tarih : 15.02.2017
“Hizmet tespiti davalarında sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemez ilkesi öne sürülerek feragatin sonuç doğurmayacağını belirtmek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 309. maddesinin yanlış uygulanmasına sebep olacaktır. Hizmet tespiti davası da olsa feragatin muvafakate bağlı olmadığı ve sonuç doğurması gerektiği aşikardır.”
YARGITAY YİRMİBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/25213
Karar : 2015/3355
Tarih : 24.02.2015
“Dava, davacının davalı işyerinde geçen ve kısmi olarak bildirilen çalışmalarının başlangıçtan itibaren tam zamanlı çalışma şeklinde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yapılacak iş; ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, alacak davasında dikkate alınan sürenin hizmet tespiti davasında birebir dikkate alınmasının doğru olmayacağını, alacak davası ile hizmet tespiti davasında delillerin toplanma şeklinin farklı olduğunu göz önünde tutarak alacak davasında dikkate alınmayan dönem yönünden de araştırma yapmak, bu dönemde davacının çalışmalarının tam zamanlı olup olmadığını araştırmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.”