ÖRNEK BOŞANMA DİLEKÇELERİ

KONYA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI : ……..

VEKİLİ : Av. Hasan Basri Sarı
Feritpaşa Mh. Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/301,Selçuklu/Konya

DAVALI : …..

KONU :TMK 166 ve sair hükümler kapsamında, Davalının kusurlu davranışlarından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, maddi ve manevi tazminat taleplerimizi içeren dava dilekçemizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil … ve davalı …. 19.. yılında evlenmiş, bu evlilikten müşterek .. ergin çocukları bulunmaktadır.
Müvekkil , hastalığı bahane edilerek sürekli olarak fiziksel, sözlü ve manevi şiddete maruz kalmıştır. Davalı, evlilik birliğinin bütünlüğünü ihlal etmiş ve hiçbir sorumluluğunu yerine getirmemiştir.
Şöyle ki;

DAVALI, ‘EŞLERİN BİRBİRİNE YARDIM YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜ İHLAL ETMİŞTİR

Tarafların … yıllık evlilikleri mevcuttur. Davacı müvekkil, her şeye katlanarak bu güne kadar evliliğini korumaya çalışsa da, davalı tarafın sorumsuzlukları ve ihmalleri neticesinde artık evlilik birliği çekilmez bir hal almıştır. Müvekkilin; ….. gibi sağlık sorunları bulunmaktadır. Müvekkil, … İstanbul’da akciğer kanseri ameliyatı olmuş, sonrasında Konya’ya dönmüştür. Tedavi sürecinde davalı eş müvekkili yalnız bırakmış, sürekli olarak senin bu hastalıklı haline katlanamıyorum artık diyerek müvekkili aşağılamıştır. Davalı, müvekkille aynı evde yaşamamak için yatılı bir işe girmiş, ayda bir gibi çok uzun aralıklarla müşterek konuta anca dönmüş birkaç gün geçmeden de tekrar müşterek konut terk etmiştir. Müvekkil, davalıya defalarca ‘ senin çalışmana gerek yok maddi durumumuz iyi, ben geçimizi sağlayabiliyorum’ demesine rağmen davalı, ‘evde kalıp seninle uğraşamam, sen benim hayatıma karışamazsın istediğimi yaparım’ diyerek müvekkile sayısız kez hakarette bulunmuştur. Müvekkil, sağlık sorunlarına rağmen yalnız bırakılmıştır. Hastalığından dolayı bazen yemeğini bile yapamayan müvekkil çoğu zaman evde aç karınla uyumuştur. Müvekkil, komşuları tarafından bakılmakta, yemeğini dahi komşuları kendisine getirmektedir. Müvekkil, rahatsızlık yaşadığında dahil ambulansı bile komşuları çağırmaktadır.

Mevcut durum Yargıtay İçtihatlarına dava konusu olmuş ve yardım yükümlülüğünü ihlal eden eş kusurlu bulunmuştur.
”YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/9973 K. 2005/10409 T. 30.6.2005”
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının eşine salak, manyak dediği, aşağıladığı ve hastalığında ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmesi gerekir.”

DAVALI, SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRI DAVRANMIŞTIR

Davalı, bir yıl önce yine …. işe girmiş ve hasta bir kadına  bakmıştır. hasta kadın, eşi ……… ile birlikte yaşamaktadır. Davalı, müşterek konuta her geldiğinde sürekli ……. överek Müvekkile, ” O benim her istediğimi alıyor, sen onun kadar bile olamıyorsun” diyerek müvekkili başkaları ile kıyaslamış ve müvekkili küçük düşürmüştür.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No:2016/2743 Karar No:2017/8925
Mahkemece davalı-karşı davacı erkek kusurlu bulunarak açtığı boşanma davası reddedilmiş, davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının, eşine hakaret ettiği ve eşini başka erkeklerle kıyasladığı anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru olmamıştır.

Davalı, ………’in yanında çalıştığı süreçte müşterek konuta çok nadir gelmiştir. Geldiği süreçlerde ise telefonun şifresini değiştirip, gizli görüşmeler yapmıştır. Davalı, telefon görüşmelerini daima yalnız bir odaya geçerek yapmıştır. Müvekkil, davalının kimle görüştüğünü ve ne için yanında konuşmadığını sorduğunda davalı, ‘sen bana hesap soramazsın ‘ diyerek çok ağır tepkiler vermiş, tartışmaya sebebiyet vermiştir.

Müvekkilin karşı koyması ve ısrarları neticesinde davalı işi bırakmıştır. Müvekkil, davalı işten ayrıldıktan sonra …… numarasını silmesini ve artık onunla konuşmamasını istemiştir. Buna rağmen davalı, …………’in numarasını silmemiş ve konuşmaya devam etmiştir. Müvekkilin tepkisi üzerine davalı, numarayı sildiğini ve artık konuşmadığını söylemiştir. Buna rağmen davalı, birkaç gün sonra ……..’in numarasını tekrar ve başka bir isim kullanarak kaydetmiştir . Durumu farkeden müvekkil, sinirlenmiş ve telefonu alarak numarayı kendisi silmiştir. Yaşanan bunca soruna rağmen davalı, …………’in kızına ulaşmış ‘ benim numaralarım silindi babanın numarasını atar mısın ‘ diyerek ………….’in numarasını istemiştir. Davalının söz konusu sorumsuz ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları, evlilik birliği ve bütünlüğünü temelinden sarsmıştır.

DAVALI, MÜVEKKİLİN GURURUNU VE ONURUNU KIRMIŞ, PSİKOLOJİSİN BOZULMASINA SEBEBİYET VERECEK DAVRANIŞLAR SERGİLEMİŞTİR

Müvekkilin ısrarları neticesinde işi bırakan davalı, müvekkile sürekli kötü davranmış, hakaretler etmiştir. ‘Sende erkek misin şeyin bile kalkmıyor’ gibi hakaretler ile müvekkilin erkeklik onurunu ve gururunu kırmıştır. Davalının kendisine yaşattıklarına daha fazla katlanamayan müvekkil intihar etmiş, komşuların müdahalesi ve ambulans çağırmaları üzerine kurtulmuştur. Müvekkili hastanede ziyaret eden davalı ‘ Sen daha ölmedin mi, rezil ediyorsun beni’ diyerek o zor günde bile müvekkilin yanında durmamış ve destek olmamıştır.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2020/1277 E. 2020/2521 K.
Eşiyle ilgilenmeyen, hamilelik ve hastalık süreçlerinde eşinin yanında olmayan, evine ve eşine yeterince vakit ayırmayan, vaktinin çoğunu işyerinde ve arkadaşlarıyla geçiren eş boşanma davasında tam kusurludur.
Başka bir kararında ;
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2020/6996 E. 2021/842 K.
“Sen kimsin bana karışamazsın, sen erkek misin” şeklinde mesajlar atan kadın ağır kusurludur. Yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Şeklinde hüküm kurmuştur.

DAVALI, MÜVEKKİLE FİZİKSEL ve PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULAMIŞTIR

Davalı, müvekkili müşterek çocukları önünde sürekli azarlamış, küçük düşürmüştür. Müvekkilin hastalığını bahane eden davalı, müşterek çocukları müvekkile karşı kin ve nefret ile doldurmuştur. Müvekkil ile davalının en ufak tartışmalarında, müşterek çocuklar müvekkile saldırmış, sözlü şiddet uygulamışlardır. Davalının hal, tutum ve davranışlarından ötürü babalarına düşman kesilen müşterek çocuklar, müvekkil defalarca ameliyat olup tedavi gördüğü halde bir defa olsun aramamış ve müvekkilin sağlık durumunu sormamışlardır.

DAVALI, MÜVEKKİLE ‘SEVGİSİZ ve İLGİSİZ’ DAVRANMIŞTIR

Son olarak önemle belirtmemiz gerekir ki davalı, müvekkili sevgisiz ve ilgisiz bırakmıştır. Müvekkil hayati tehlike içeren hastalıklarla savaşırken davalı, müvekkile hiçbir şekilde maddi, manevi veya psikolojik bir destek vermemiştir. Müvekkil bütün hastalıkları ile tek başına ve yalnız savaşmıştır. Davalı, evlilik birliği kurulurken verdiği sözü ( iyi günde kötü günde) üstünden çok zaman geçtiği için herhalde unutmuş olmalıdır. Zira davalı ailevi, insani ve vicdani hiçbir sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Yaşanılanlar ve davalının kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliği çekilmez bir hâl almış ve evlilik birliği temelinden sarsılmıştır.

DAVALININ KUSURLU TUTUM ve DAVRANIŞLARI SEBEBEİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZ HASIL OLMUŞTUR

Yukarıda detaylıca belirttiğimiz, davalının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliği temelden sarsılmış ve sürdürülemez bir hal almıştır. Davalının kusuru dikkate alınarak müvekkil lehine maddi ve manevi tazminat talep ediyoruz. Davalının kusurlu davranışları nedeniyle müvekkilimiz yalnız kalmış ve geçirdiği hastalıklarda herhangi bir destek görememekten dolayı çok yıpranmıştır. Müvekkilin erkeklik gururu defalarca incinmiştir. Davalının müvekkilimize karşı kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle …… TL maddi tazminata, …. TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK 166, HMK ve sair alakadar mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Nüfus kayıtları ve ilgili kurum kayıtları, …. tanık, isticvap, bilirkişi, her türlü delil

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ayrıntılarıyla izah edilen ve re’sen değerlendirilecek sebeplerle;

  • Davalının müvekkile karşı evlilik birliğinin yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeni ile müvekkilin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından TMK 166 gereğince tarafların BOŞANMALARINA,
  • Mahkemece verilecek boşanma kararı ile ….. TL maddi, …. TL manevi olmak üzere toplam …. TL tazminatın davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini,
  • Fazlaya ilişkin hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine,
    karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ
AV. HASAN BASRİ SARI

KONYA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

                                                                                                                                        ADLİ YARDIM TALEPLİDİR

DAVACI : ……….

VEKİLİ : Av. Hasan Basri Sarı
Feritpaşa Mh. Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/301,Selçuklu/Konya

DAVALI : ………

Mernis adresine tebligat çıkarılmasını talep etmekteyiz

KONU :TMK 166 VE SAİR HÜKÜMLER KAPSAMINDA EVLİLİK BİRLİLİĞİNİN SARSILMASI SEBEBİYLE AÇACAĞIMIZ BOŞANMA DAVASIDIR

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil ……… ve davalı …….. 201.. yılında evlenmişlerdir. Bu evlilikten …… ve ……. isminde .. müşterek çocukları mevcuttur. Müvekkil evliliğin başından itibaren sürekli olarak ekonomik fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmıştır.

MÜVEKKİLE UYGULANAN EKONOMİK ŞİDDETLE ALAKALI BEYANLARIMIZ

Müvekkil marketten … TL tutarında bir alışveriş yapmıştır. Evin zaruri ihtiyaçları için yapılan bu alışveriş sebebi ile müvekkil önce davalı tarafından azarlanmış akabinde müvekkile fiziksel şiddet uygulanarak hakaret edilmiştir. Müvekkile sürekli olarak “sana para yedirmeyeceğiz bizden 1 lira alamazsın sen kimsin” gibi ifadelerle hakaret edilmiştir.

MÜVEKKİL SÜREKLİ OLARAK FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALMIŞTIR.

Müvekkil sürekli olarak fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Kendisine sürekli olarak şiddet uygulanan müvekkil bu şiddet ve ölüm tehditleri sebebi ile şikayetçi dahi olamamıştır.

MÜVEKKİL DÜZENLİ OLARAK ALDATILMIŞTIR

Davalı sürekli olarak telefonla ilgilenmiş. Tuvalete dahi telefonla gitmiş sürekli olarak başka kadınlarla yazışma ve görüşme yapmıştır. Aldatıldığını anlayan müvekkil açıklama istediğinde fiziksel şiddet ve sözlü hakaretlere maruz kalmıştır.

DAVALI MÜŞTEREK MALLARI DEVRETTİKTEN SONRA ŞİDDETİN DOZAJINI ARTIRMIŞTIR

Davalı Müvekkile sürekli olarak eşya fırlatmış ve işkence yapmıştır. Müvekkil ve çocukların ihtiyaçlarını temin etmeyen davalı sürekli olarak aşağılamıştır. Daha sonrasında ise davalı taraf müvekkili müşterek evden kovmuştur.

DAVALI EVLİLİK BİRLİĞİNİN KENDİSİNE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMEMİŞTİR.

Davalı müvekkil ve çocuklarıyla ilgilenmemiş, onlara yeterince ilgi ve sevgi göstermemiştir. Davalı, müşterek konutta olduğu zamanlarda müvekkil ve çocukları bulunduğu odadan kovmuştur. Ayrıca davalı, müşterek konutun gıda ve benzeri zaruri ihtiyaçlarını çoğu zaman karşılamamıştır.

Davalı nereye gittiğini söylemeksizin evden ayrılmış, haftada 3-4 gün müşterek konuta hiç uğramamış, eve geldiğinde gece geç saatlerde dönmüştür. Eve gelmediği günlerde de müvekkili telefondan engellemiştir.
“Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin bağımsız konut açmadığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı erkek ağır kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olarak kabulü bozmayı gerektirmiştir.“ Yargıtay 2. HD. E. 2018/4219 K. 2018/8661 T. 5.7.2018

Son olarak taraflar tartışmışlar, davalı müvekkili darp etmiş, “senin defterini düreceğim” diyerek tehdit etmiştir. Müvekkil de kendisi ve çocuklarının can güvenliği için müşterek konuttan ayrılmak zorunda kalmıştır. Davalı ……. sahibidir. Davalı müvekkilden mal kaçırmak maksadıyla şirketi devretmişse de halen bu şirketin ürünlerini sosyal medyada tanıtmaktadır. Adına kayıtlı hayli taşınmazı vardır, Audi marka aracı ve traktörü vardır. Ekonomik lüks ve refah içinde yaşamaktadır. Müvekkilin geliri yoktur, çocuklarının geçimini ailesinin desteğiyle sağlamaya çalışmaktadır. Bu sebeple tensiple müvekkil ve müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ederiz.

DAVALININ KUSURLARI SEBEBİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDİYORUZ.
Davalının yukarıda ifade edilen kusurları neticesinde evlilik birliği sürdürülemez bir şekilde sarsılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının kusuru dikkate alınarak müvekkil lehine maddi ve manevi tazminat talep ediyoruz.“boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. TMK 174/1-2 madde koşulları kadın yararına oluşmuştur…kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken” Yargıtay 2. HD 2021/7246 E. 2021/8270 K. 08.11.2021 Tarih “Toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, uzun süre eşiyle küs kaldığı, sosyal hayatını engellemeye yönelik baskı yaparak duygusal ve sosyal şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. .. Yukarıda belirtildiği gibi davalı-karşı davacı erkek eşin belirlenen kusurları davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir… Öyleyse, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat isteğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.” Yargıtay 2.HD. 2014/13462 E. 2015/5863 K.

DAVALI EŞ SON BİR KAÇ YILDIR MÜVEKKİLDEN MAL KAÇIRMAKTADIR.

Davalı …….. Ltd Şti’nin sahibidir. Davalı müvekkilden mal kaçırmak maksadıyla şirketi devretmişse de halen bu şirketin ürünlerini sosyal medyada tanıtmaktadır. Adına kayıtlı hayli taşınmazı vardır, …. marka aracı ve traktörü vardır. Davalı eşin milyonlarca liralık yıllık geliri bulunmaktadır. Ekonomik lüks ve refah içinde yaşamaktadır. Müvekkilin geliri yoktur, çocuklarının geçimini ailesinin desteğiyle sağlamaya çalışmaktadır. Bu sebeple tensiple müvekkil ve müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ederiz.

Davalı eş şirketi bir çok aracı ve aynı zaman da bir tarla vasfında taşınmazı ve evi bulunmaktadır. Davalı eş son bir kaç yıldır müvekkilin mal kaçırmaktadır. Davalı eş ne yazık ki müvekkile hiçbir şey ödemeden müvekkilde kurtulmaya çalışmaktadır. Buna ilişkin olarak davalı eşin son üç yıla ilişkin aktif taşınır ve taşınmaz kayıtlarının dosyaya celp edilmesini talep etmekteyiz.

HUKUKİ SEBEPLER :TMK, HMK SAİR ALAKADAR MEVZUAT

HUKUKİ DELİLLER : Nüfus kayıtları ve ilgili kurum kayıtları, İlgili Savcılık, ceza, hukuk ve icra dosyaları, Tapu, Trafik kayıtları, Banka kayıtları, Ticaret Sicil Müd. Kayıtları, fotoğraflar, video ve ses kayıtları, sosyal medya kayıtları, tanık, isticvap, bilirkişi, her türlü delil

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen ve re’sen değerlendirilecek sebeplerle ;

Haklı davamızın ve adli yardım talebimizin kabulüne

  • Mahkemeniz davalının müvekkile karşı sadakat yükümlülüğü ihlal etmesi sabit olması nedeni ile müvekkilin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından TMK 166 tarafların BOŞANMALARINA;
  • Müvekkilin ev hanımı olması ve hiçbir gelire sahip olmaması nedeni müvekkil lehine aylık 10.000 TL tedbir nafakasına karar verilmesini , kararın kesinleşme sonrası için ise her ay yoksulluk nafakası olarak davalıdan tahsiline ,
  • Davalı üzerine kayıtlı tüm taşınmaz ve araçlara tedbir konulmasına karar verilmesini
  • Müşterek çocukların velayetinin bu aşamada tedbiren dava sonunda nihai olarak müvekkile verilmesine karar verilmesini
  • Müşterek çocuklar için ayrı ayrı olarak tedbiren dava sonunda nihai olmak üzere aylık 5000 TL nafakanın davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini
  • Mahkemenizce verilecek boşanma kararı ile birlikte ……TL maddi, ….TL manevi olmak üzere toplam 400.000 TL Tazminatın davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini,
  • Davalının müvekkile yönelik darp eylemleri ve tehditleri sebebiyle müvekkil ve müşterek çocukların can güvenliği yoktur. Bu sebeple 6284 sayılı kanun gereği gerekli önlemlerin alınmasına ve davalı hakkında uzaklaştırma kararı verilmesini talep ederiz.
  • Davalının müvekkile yönelik darp eylemleri ve tehditleri sebebiyle müvekkil ve müşterek çocukların can güvenliği yoktur. Bu sebeple 6284 sayılı kanun gereği gerekli önlemlerin alınmasına ve davalı hakkında uzaklaştırma kararı verilmesini talep ederiz.

Fazlaya ilişkin hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydı ile masraf, yargılama ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.23.03.2023

DAVACI VEKİLİ
AV. HASAN BASRİ SARI