İcra Hukuku,  İcra Hukuku,  İcra Hukuku Telefonu,  İcra Hukuku Numarası,  İcra Hukuku

İcra avukatı, icra ve iflas hukuku işlemleri için oldukça önem taşımaktadır. Alacaklı ve haklı olmanız mağduriyetinizi gidermeyecektir. İcra takibi konusunda süreler ve işlemler teknik bilgi gerektirmektedir. Eğer doğru icra avukatı ile çalışırsanız her şey sizin için çok daha olumlu sonuçlanacaktır. İcra Hukuku Hasan Basri Sarı Hukuk Bürosu olarak sizler için icra ve iflas hukuku konularını sizin için hazırladık. İcra Hukuku ihtiyacınız varsa iletişim sayfamızdan bizi arayabilirsiniz.

İcra Hukuku

  • İflas Hukuku ve İcra Hukuku
  • Neden Devletin Yaptırım Gücüne İhtiyaç Duyarız?
  • İcra Hukuku Kimdir? İcra Hukuku Ne İş Yapar?
  • İcra Hukuku Kapsamında Hizmetlerimiz
  • İflas Hukuku ve İcra Hukuku ile İcra Takip Yolları
  • İcra Hukukuna neden ihtiyaç duyulur?
  • İcra Hukuku Aracılığıyla Poliçe, Bono, Çek ile Haciz Yoluyla Takip
  • İcra Takibinin Tarafları Kimlerdir?
  • İcra ve İflas Hukukunda ‘’taraf ehliyeti’’ nedir?
  • Kimlerin Taraf Ehliyeti Vardır?
  • Yabancıların Taraf Ehliyeti Var mıdır?
  • Taraf ehliyeti yoksa ne olur?
  • Ölmüş bir kimseye karşı icra takibi başlatılabilir mi?
  • icra avukatı, alacak takibi,
  • icra ve iflas hukuku, icra avukatları, istanbul avukat
  • İflas Hukuku ve İcra Hukuku

İcra ve İflas Hukuku (Takip Hukuku, Cebri İcra Hukuku), özel hukuka ilişkin bir sebepten doğan ve yükümlüsü tarafından kendi rızasıyla yerine getirilmeyen borçların, devletin yaptırım gücü kullanılarak yani devlet eliyle zorlanarak yerine getirilmesini sağlamaya yönelik kuralların belirtildiği hukuk dalıdır.

Alacaklı olduğunu iddia eden kişi icra dairesine başvurarak borçlu olduğunu beyan ettiği kişiye (gerçek veya tüzel kişi) karşı devletin yardımını talep etmelidir. Bu durum icra ve iflas hukukunun konusunu oluşturmaktadır. İcra takip işlemleri, tebligat işlemleri, icra harç ve giderleri gibi işlemler hukukun en çok teknik bilgiyi gerektiren konularıdır. Ayrıca hak düşürücü sürelere tabi olan hususları olduğu için Baroya kayıtlı bir avukat eliyle yürütülmesi gerekmektedir. İcra avukatı ile takip edilmesi yaşanması kuvvetle muhtemel hak kayıplarının önüne geçecektir. Alanında uzman icra avukatlarını bünyesinde barındıran Avukat Hasan Basri Sarı Hukuk Bürosu icra avukatı ve hukuk danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Neden Devletin Yaptırım Gücüne İhtiyaç Duyarız?

Hukukumuzda birkaç istisna durum dışında kendiliğinden hak almak (ihkak-ı hak) yani kendi adaletini sağlamak yasaktır. Çünkü insan ne kadar hakkaniyetli davranırsa davransın adil olmayabilmektedir. Söz konusu kendisi veya yakınları olduğunda durumun getirdiği şartlara göre; insani duygulara, hırslara, gücüne yenik düşebilmektedir. Hakkını korumak isterken hakkından fazlasını alıp haklıyken haksız duruma düşebilmektedir. Bu sebeple başkası tarafından mağdur edildiğini düşünen alacaklı, Devletten yardım istemek suretiyle hakkını aramak zorundadır. Bu yardım da dava açarak ya da icra takibi yaparak başlamaktadır.

İcra Hukuku

Borcunu ödemeyen borçluya karşı icra avukatı, alacaklıdan aldığı vekaletnameyle alacaklı adına icra takibi yapmaktadır. Alacaklının hakkına kavuşması için borcu tahsil etmek amacıyla her türlü hukuki işlemi alacaklı adına gerçekleştirmektedir. Gerektirdiği takdirde alacaklı ile borçlu arasında arabuluculuk yapmaktadır. Alacağın müzakere yoluyla tahsil edilememesi halinde, borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına haciz koydurmaktadır. Bu sebeple müvekkile karşı başlatılan icra takibi işlemlerinde itiraz yoluna başvurmaktadır. Müvekkilin, icra dairesinin hatalı işlemlerinden dolayı zarara uğraması halinde İcra Mahkemesine şikayette bulunarak müvekkilinin hakkını savunur, gerekirse müvekkilinin uğradığı zararların sorumlulardan tazminini sağlamaktadır.

İcra Hukuku

Takip öncesi müvekkil ile borçlu arasında anlaşma zemini oluşturuyoruz.
Avukatlığını üstlendiğimiz gerçek veya tüzel kişilerin çıkarlarını korumak amacıyla hukuk kurallarını kullanarak haklarını savunuyoruz, mağduriyetlerini gideriyoruz.

Borçluya karşı icra takibi başlatarak icra dairesi aracılığıyla ödeme emri gönderilmesini, müvekkillerimizin alacaklarının tahsil edilmesini sağlıyoruz.

Müvekkillerimiz adına karşılıksız çek davalarına bünyemizde çalışmakta olan yetkin avukatlarımızla bakıyoruz.

Ödeme emrine itiraz halinde, itirazın kaldırılmasını veya iptalini mahkemelerden aldığımız kararlarla sağlayarak müvekkillerimizi alacaklarına kavuşturuyoruz.

Müvekkilimize karşı başlatılan icra takiplerine itiraz ederek takibin durmasını sağlıyoruz. Gerekli görülmesi halinde olumsuz (menfi) tespit davası açarak müvekkillerimizin borçlu olmadığının tespit edilmesini mahkemeden talep ediyoruz.

Haciz işlemlerinde hazır bulunarak müvekkillerimizin haklarını savunuyor, hak kayıpları yaşamalarına engel oluyoruz.

Müvekkillerimiz adına poliçe, bono veya çeke dayalı icra takiplerini gerçekleştiriyoruz.

Haciz sonrası satış talebinde bulunmak suretiyle müvekkillerimizi alacaklarına kavuşturuyoruz.

Müvekkillerimizin talebi halinde tasarrufun iptali, istihkak davaları açarak takibini sağlıyoruz.

İcra ve İflas Kanunu’ndan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz.

İflas Hukuku ve Avukat ile İcra Takip Yolları

İcra hukukundaki takip yolları, haciz yoluyla takip ve rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Haciz yoluyla takipse kendi içerisinde; ilamsız takip ve ilamlı takip şeklinde ayrılmaktadır. Yine ilamsız takipler de kendi içerisinde; Genel Haciz Yoluyla Takip, Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip, Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi şeklinde üç ayrı alanı düzenleyen hukuk kurallarından oluşmaktadır.
icra takibi, iflas hukuku, icra avukatı
icra ve iflas avukatı, alacak takibi, istanbul avukat, icra avukatı

İcra Hukukuna neden ihtiyaç duyulur?

Türk Hukukunda ve dolayısıyla icra takiplerinde işlerin avukat aracılığıyla yapılması zorunluluğu yoktur. Herkes mahkemeler huzurunda veya icra takip işlemlerinde kendisini temsil etme hak ve yetkisine sahiptir.

Ancak takdir edilmelidir ki her alanda olduğu gibi hukuki işlemlerin yapılmasında da alanında uzman kişilerden yardım alınmalıdır. Bu durum kişilerin yararına olacaktır. İtiraz süresinin kaçırılması ve hukuki süreçlerin hatalı işlemler nedeniyle başlatılamaması mağduriyet yaratmaktadır. Ayrıca haklı konumdayken haksız konuma düşülmesine sebep olabilir. Bu durumlar telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca yıllarca sürüncemede kalan davalar, avukatların uzmanlığı sayesinde daha kısa sürelerde çözüme kavuşturulabilmektedir.

Avukat Aracılığıyla Poliçe, Bono, Çek ile Haciz Yoluyla Takip

Kambiyo Senetlerine özgü haciz yoluyla takip; elinde bir kambiyo senedi bulunan alacaklının başvurabildiği özel bir ilamsız icra takibi yoludur. Kambiyo senetleri; poliçe, çek ve bonodur. Kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanunu (TTK) ‘nda düzenlenmiştir. Kambiyo senedini elinde bulunduran alacaklı, ister genel haciz yoluyla isterse de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatabilmektedir. Çekin düzenlenebilmesi için fiil ehliyetine sahip olunması gerekir. Çekin yetkili hamilinin belirlenebilmesindeki temel kıstas, düzgün ciro zincirinin varlığıdır. Yani çeki elinde bulunduran kişi, senet üzerindeki düzgün ciro silsilesiyle çekin hamiliyse cironun teşhis fonksiyonu sağlanmış olmaktadır. Yani elinde poliçe, çek veya bono bulunduran yetkili hamil kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatarak alacağına kavuşabilmektedir. Avukat Hasan Basri Sarı Hukuk Bürosu olarak icra takibi işlemlerinizi alanında tecrübeli avukatlarımız aracılığıyla gerçekleştirmekteyiz.

İcra Takibinin Tarafları Kimlerdir?

Takip hukukunda tıpkı medeni usul hukukunda da olduğu gibi ‘’iki taraf sistemi’’ söz konusudur. İcra ve İflas Hukukunun bir tarafı, alacaklı olduğunu iddia ederek takip talebinde bulunan kimse yani ‘alacaklı’ dır. Diğer tarafı ise alacaklının takip talebinde borçlu olarak gösterdiği kimse yani ‘borçlu ’dur. Hemen belirtelim ki, icra takibinde bir tarafta birden çok kimse olabilir. Yani birden fazla alacaklı tek bir borçluya takip başlatabilmektedir. Ayrıca bir alacaklı birden fazla borçluya karşı da takip başlatabilir. Bu durum takip hukukunda üçlü, dörtlü ya da beşli taraf sistemi olabileceği anlamına gelmez. Zira birden fazla olabilecek olan her iki taraftaki kişi sayısıdır yoksa tarafların sayısı değildir.

İcra ve İflas Hukukunda ‘’taraf ehliyeti’’ nedir?

Takip hukukunda taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin karşılığıdır. Hak ehliyeti ise medeni haklardan yararlanabilme, haklara ve borçlara sahip olabilme durumudur. Bu halde icra ve iflas hukukunda taraf ehliyeti, takipte alacaklı ve borçlu olabilme durumudur.

Kimlerin Taraf Ehliyeti Vardır?

Hak ehliyetine yani haklara ve borçlara sahip olabilme yeterliliğine sahip her gerçek ve tüzel kişinin taraf ehliyeti vardır.

Yabancıların Taraf Ehliyeti Var mıdır?

Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin de taraf ehliyeti vardır. Yani onlar da Türkiye’de icra takibi yapabilirler ya da onlara karşı da icra takibi yapılabilir. Ancak Türkiye’de icra takibi yapmak isteyen yabancı gerçek veya tüzel kişi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) gereği icra takibi yaparken teminat göstermek zorundadırlar.

(1) Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.

(2) Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.

• MÖHUK MADDE 48

Taraf ehliyeti yoksa ne olur?

İcra takibinde taraf olan kimsenin gerçek veya tüzel kişiliği bulunmuyorsa taraf ehliyetinin yokluğu söz konusu olur. Kural olarak taraf ehliyetinin olmamasının hukuki sonucu, takibin iptal edilmesidir. Zira taraf ehliyetinin yokluğu halinde geçerli bir takip söz konusu olamaz. Örneğin, çok sevdiğiniz köpeğiniz Çomar, komşunuzun tavuğunu yemiş olsun. Bu durumda tavuğunun zayi olmasından dolayı maddi zarara uğrayan komşunuz, Çomara karşı icra takibi başlatamaz, çünkü Çomarın medeni haklardan yararlanma ehliyeti dolayısıyla da taraf ehliyeti yoktur. Çomara karşı icra takibi başlatan komşunuzun takibi, husumet yokluğundan iptal edilecektir. Zararının karşılanmasını isteyen komşunuz, icra takibini size karşı başlatmalıdır. Taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkindir. Olmaması hali süresiz şikâyete tabidir. İcra mahkemesi önüne gelen uyuşmazlıkta taraf ehliyetinin olup olmadığını kendiliğinden gözetir.

Kişinin taraf ehliyeti yokluğunda kural, takibin iptal edilmesi olmakla birlikte bazı durumlarda tarafın yanlış gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanıyor olabilmektedir. Örneğin, borçlunun adı icra takibinde yanlış gösterilmiş olabilir. Bu durum maddi bir yanılgıdan kaynaklanıyorsa ya da takipteki borçlu tarafın değiştirilmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmiyorsa Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 124/3. Maddeye göre iradi taraf değişikliği yapılması ve takibin doğru borçluya yöneltilmesi mümkündür. Mahkeme tarafı yanlış gösteren ilgiliye taraf değişikliği yapması için kesin süre vermektedir. Süresinde taraf değişikliği yapılması halinde yanlış kişiye gönderilen ödeme emri iptal edilir ve doğru tarafa yeni bir ödeme emri gönderilir. Verilen süre içerisinde taraf değişikliği yapılmadığı takdirde mahkeme, takibin iptal edilmesine karar vermektedir.

(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.

• HMK MADDE 124

Ölmüş bir kimseye karşı icra takibi başlatılabilir mi?

Ölmüş birine karşı icra takibi yapılamaz, çünkü ölümle birlikte taraf ehliyeti sona erer yani ölü kişinin taraf ehliyeti yoktur. Ölmüş bir kişiye karşı icra takibi başlatılırsa, bu durum kamu düzenine ilişkin olduğu için süresiz şikâyete tabidir, şikâyet başvurusu üzerine mahkemece takibin iptaline karar verilir.

Ancak alacaklının başlattığı icra takibinde, takipten önce borçlunun öldüğü anlaşılması halinde iradi taraf değişikliği (HMK 124/3) yapılarak takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkündür. Bunun içinse ölü kişiye karşı başlatılan icra takibinin maddi bir hatadan kaynaklanmış olması veya taraf değişikliği isteminin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmemesi gerekir. Takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının ek takip talebi düzenlemesi gerekir. Ek takip talebi olmadan mirasçılara ödeme ya da icra emri gönderilemez.

Borçlunun ölümünden sonra başlatılan icra takibi, yalnızca mirası kabul etmiş mirasçılara karşı yapılabilir.

Borçlunun sağ olduğu dönemde başlatılan icra takibi sırasında borçlu ölmüşse, takibe mirası reddetmeyen bütün mirasçılara veya terekeye karşı devam edilir. (Tereke: Ölen kişinin mal varlığı, hak ve borçlarının tümüne verilen addır.)

Söz konusu para borcu ise mirasçılar, miras bırakanın borçlarından müteselsil olarak sorumlu olduğu için takibin mirasçıların tamamına karşı devam ettirilme zorunluluğu yoktur. Takip mirasçılardan birine, birkaçına veya hepsine karşı devam ettirilebilir. (Müteselsil sorumluluk: Birden fazla kişinin, bir borç veya zararın tamamının ödenmesi sorumluluğundan, zincirleme şeklinde ve tek başına sorumlu olmasıdır.)

‘da icra avukatı için bizi arayanız.