8. YARGI PAKETİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Bilindiği üzere kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve “8. Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Bu kanun teklifi, 43 maddeden oluşmaktadır. Söz konusu kanun teklifi (yayım tarihinde yürürlüğe gireceği, kanun teklifinde belirtilen maddeler hariç), 01/06/2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Teklifte yer alan bazı önemli düzenlemeler şunlardır;
1- İCRA İFLAS HUKUKUNDA SÜRELERE İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Kanun teklifine göre, İcra ve İflas Kanunu’nda kanun yoluna başvuru süreleri hafta olarak belirlendiği için buna uyum sağlanması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki benzer hükümler dikkate alınarak düzenleme yapılmıştır. Süre, hafta olarak belirlenmişse; başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde bitecektir.
Netice olarak; İcra ve İflas işlemlerinde, Tasdik veya ret kararına karşı borçlu veya tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurabileceklerdir.
Kanun teklifinde, Medeni Kanunumuzda değişiklik yapılması öngörülmektedir. Kanun teklifine göre, artık hüküm giyme hali, doğrudan kısıtlanma sebebi sayılmamaktadır. Toplamda 5 yıldan az kesinleşmiş cezası bulunan hükümlünün kısıtlanması kendi isteğine bırakılırken, toplamda 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş cezası bulunan hükümlünün kısıtlaması konusunda ise vesayet makamına takdir yetkisi verilecektir.
Netice olarak; Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün kısıtlanması, esas olarak kendi isteğine bırakılacak, toplamda 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının bulunması halinde ise hükümlünün, kişiliğinin veya mal varlığının korunması kriterine bağlı olarak vesayet makamına takdir yetkisi verilecektir. Vesayet makamının gerekli görmesi halinde, hükümlünün isteği olmasa dahi, kısıtlılık kararı verilebilecektir.
Takdir edilen kısıtlılık kararı, hükümlünün hapis halinin hukuka uygun şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
3- ADLİ PARA CEZALARINDA MİKTAR DEĞİŞİKLİĞİ
Yeni kanun teklifi ile birlikte, Bir günlük adli para cezasının alt tutarı, 20 LİRADAN 100 LİRAYA, üst tutarı ise 100 LİRADAN 500 LİRAYA yükseltilecektir. Miktar belirlenirken diğer ekonomik ve şahsi haller saklıdır.
Bu kanun teklifi neticesinde, Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile, örgüte üye olmamakla birlikte “örgüt adına suç işleme” fiili müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu hüküm yalnızca silahlı örgütler kapsamında uygulanacaktır. Buna göre, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca 2 YIL 6 AYDAN 6 YILA kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Özetle bu kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüt adına suç işlemekten dolayı ayrı ayrı cezalandırılacaktır.
Ancak; Söz konusu eylemin, “devletin güvenliği ile anayasal düzene karşı” işlenmesi halinde, kişi ayrıca 5 YILDAN 10 YILA kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
5- HAGB (Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması) KARARINDA DEĞİŞİKLİKLER
Bilindiği üzere, yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az olması halinde, sanığın kabulüne binaen mahkemece HAGB kararı verilebilmektedir. Yeni kanun teklifi neticesinde yapılan değişiklik ile birlikte, şartların oluşması halinde artık sanığın kabulü aranmaksızın mahkemece HAGB kararı verilebilecektir.
HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararlarına karşı (kesin olarak verilen kararlar müstesna tutularak), istinaf kanun yoluna başvurulabilme imkanı tanınmıştır.
6- İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİKLER
Kanun teklifinin yürürlüğe girmesi ile birlikte, İstinaf ve Temyiz istemleri, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde yapılabilecektir. Bu durumda artık Süre Tutum dilekçesinin verilmesine gerek kalmayacaktır.
Cumhuriyet savcısının, istinaf yoluna başvurması halinde; savcının istinaf gerekçeleri, ilgililere tebliğ edilecektir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde, savcının istinaf sebeplerine karşı cevaplarını bildirebileceklerdir.
7- KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİKLER
Kanun teklifine göre, Sağlık ve Cinsel hayata ilişkin kişisel veriler, AÇIK RIZA DIŞINDA , yalnızca “kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetleri ve sağlık finansmanı yönetimi” amacıyla alınabilecektir.
Bu verileri alma yetkisini yalnızca, “sır saklama yükümlüsü kişiler ile yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar” kullanabileceklerdir.
8- TAZMİNAT KOMİSYONU KURULUYOR !
Ülkemizde yıllardır çözülemeyen bir sorun haline gelen ve AYM ile AİHM’nin birçok kararına konu olan “makul sürede yargılanma” hususunun çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır. Kanun teklifinin yürürlüğe girmesi ile birlikte, “Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılacak manevi tazminat talepleri, Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu’na yapılacaktır.” Komisyon, AYM tarafından verilen kararları esas alarak, müracaatlar hakkında karar verecektir. Tazminat komisyonunun kurulması ile birlikte, artık uzun süreçler AYM de beklemeye gerek kalmaksızın Adalet bakanlığı bünyesinde kurulacak komisyondan tazminat talep edilebilecektir.
Komisyona müracaatlar, elektronik ortamda da yapılabilecektir.
Komisyona müracaat, soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecinde ya da en geç bunların kesin bir kararla sonuçlandığının öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde yapılacaktır. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde müracaat edemeyenler, mazeretin kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte müracaat edebileceklerdir.
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinde ise, komisyona müracaat, karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren 3 ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde yapılabilecektir. Zira düzenlemeye göre; yakalama ve tutuklama işlemlerinin yanı sıra adli kontrol işlemlerine karşı, kanunda öngörülen başvuru imkanlarından yararlandırılmayan kişiler, tazminat isteminde bulunabileceklerdir. Ayrıca, konutu terk etmemek, hastaneye yatmak, tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra şüpheli veya sanık hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilmesi durumunda, tazminat isteminde bulunabilmelerine imkan tanınmıştır.
Yapılan müracaatlar hakkında, Komisyon tarafından 9 ay içinde karar verilmesi öngörülürken, ayrıca Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin emsal kararlarını esas alınacaktır.