PARADA SAHTECİLİK ( TCK m. 197 )
NEDİR ? Halk arasında Kalpazanlık olarak da nitelendirilen parada sahtecilik suçu, kamu güvenliği sağlama amacı taşımaktadır. Parada sahtecilik suçunda suçla korunmak istenen hukukî değer kamu güveni iken, suçun konusu “memlekette ya da yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan para”dır.
Parada sahtecilik suçu, Türkiye’de ya da yabancı bir devlet kanunlarına uygun bir şekilde tedavülde bulunan bir parayı, sahte bir şekilde üretmek (basma), sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya tedavüle sokma biçiminde fiillerle işlenen bir suçtur. Bu suçla, sahte para aracılığıyla aldatılan ilgilinin şahsi malvarlığı menfaati korunmamaktadır. Çünkü ilgilinin menfaatinden çok piyasaya büyük miktarlarda sahte para salınımı olması halinde, toplumda paranın geçerliliğine duyulan güvenin ağır bir şekilde zedelenmesi sonucu ekonomik hayatın zarar görmesinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Bu suçun konusu, sahte paradır. Ayrıca devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile milli ziynet altınları, para hükmünde olmaları nedeniyle bu suçun konusu olabilmektedirler. Ancak parada sahtecilik suçunun konusu olabilmesi için söz konusu paranın aldatma kabiliyetinin varlığı aranır. . Örneğin, üzerinde “sahtedir”, “örnektir”, “geçersizdir”, “taklittir”, “eğlence amaçlı üretilmiştir” gibi damgalar bulunan paralar; kullanıldığı malzemeden dolayı gerçek olmadığı kolaylıkla anlaşılan paralar veya her iki tarafı da aynı yüze sahip olan paralar, aldatma kabiliyeti olmaması sebebiyle sahte para niteliğini haiz olmazlar.
Madde-197
(1) Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
FAİL
Parada sahtecilik suçu, özgü suçlar kapsamında düzenlenmemiştir. Dolayısıyla bu suçun faili herkes olabilmektedir.
MAĞDUR
Parada sahtecilik suçu ile kamu güvenliğinin korunması amaçlandığı için bu suçun mağduru toplumdur. Ancak sahte parayı kabul eden kişi bu suçun mağduru değildir!!! Ayrıca Yargıtay’a göre T.C. Merkez Bankası veya T.C. Hazinesi’nin suçtan zarar gören olarak kabul edilmesi de mümkün değildir.
SUÇU OLUŞTURAN HAREKETLER
1-Parayı Sahte Olarak Üretmek ( Düzenlemek (Taklit Etmek) ya da Değiştirmek)
2- Sahte Olarak Üretilmiş Parayı Ülkeye Sokmak
3- Sahte Parayı Ülkede veya Ülke Dışına Nakletmek
4- Sahte Parayı Muhafaza Etmek
5- Sahte Parayı Tedavüle Koymak
6- Sahte Parayı Bilerek Kabul Etmek
7- Sahteliğini Bilmeden Kabul Ettiği Parayı Bu Niteliğini Bilerek Tedavüle Koymak
MANEVİ UNSUR
Parada sahtecilik suçunun her seçimlik hareketinin genel kastla işlenebilmektedir. Parayı sahte olarak üretmek, ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek ve tedavüle koymak hareketlerinin her birinin genel kastla işlenmesi yeterli görünmektedir. Suçun oluşabilmesi için özel kast aranmamıştır.
İÇTİMA
Parada sahtecilik suçu ile belgede sahtecilik suçu arasında özel-genel norm ilişkisi bulunmaktadır. Parada sahtecilik suçu özel norm niteliği taşımaktadır. Bu nedenle parada sahtecilik suçunun oluştuğu hallerde belgede sahtecilik suçundan dolayı ceza verilmez.
ETKİN PİŞMANLIK (m.201)
Parada sahtecilik suçunda etkin pişmanlık hükümleri TCK’ın 201.Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; (1) Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve bu malzemenin üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.”
YAPTIRIM
-TCK m. 197’nin ilk fıkrasında; iki yıldan on iki yıla kadar hapis cezasının yanı sıra mutlaka on bin güne kadar adlî para cezasına da hükmedilmesi zorunludur.
-TCK m. 197/ 2’de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüştür.
-TCK m. 197/ 3’te ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına yer verilmiş olup adli para cezası
öngörülmemiştir.
EMSAL YARGITAY KARARLARI
YCGK, T. 21.02.2012, E. 2011/8-279, K. 2012/ 55
“Parada sahtecilik suçunda; sanığın bir banka şubesinden aldığını savunduğu, ancak nereden temin edildiği tam olarak anlaşılamayan sahte Amerikan Dolarının başka bir banka şubesine verilerek piyasaya sürülmesi şeklinde işlendiği iddia olunan parada sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen ve bu suçu takip etme görevi de bulunmayan hazinenin, kamu davasına katılma hak ve yetkisi olmadığından, yerel mahkemece verilen müdahale kararı hükmü temyiz etme hakkı vermeyecektir. Parada sahtecilik suçunda yasal bilirkişi konumunda olan Merkez Bankasının da, suçtan zarar gördüğünden bahisle davaya katılan olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, suçtan zarar görenle bilirkişiliğin aynı
tarafta toplanması sonucunu doğurur ki, bu durumun da adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edeceği kuşkusuzdur. Temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.”
YCGK, T. 17.2.2009, E. 2008/8-272, K. 2009/25
“…suça konu paralar ile ilgili 21.03.2002 tarihli TCMB Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü Sahte Banknot ve Efektif İnceleme Komisyonu’ndan rapor aldırılmış ve raporda; incelemeye konu, AB 19474851 R ve AB 19479795 R seri nolu paraların sahte olduğu, aldatma kabiliyetinin olduğu, yapılışındaki özen ve ustalık derecesi nedeniyle sahte olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılamayacağı, para destesi ve paketi içerisinde yer alması durumunda sahte olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı, uzmanlarca veya veznedar gibi para işinin bir parçası olan insanlarca sahte olduğunun anlaşılabileceği rapor edilmiş…”
Yarg. 8. CD, T. 3.6.2013, E. 2012/15884, K. 2013/16877
“Oluşa, sanığın aşamalardaki tutarlı savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre, seyyar ayakkabı satışı yapan sanığın sahteliğini bilmeden aldığı 1 adet 50 TL’yi sahteliğini bilerek borcuna mahsuben vermesinden ibaret eyleminin, T.C.K.nun 197/3. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması…”
Yarg. 8. CD, T. 3.6.2013, E. 2012/34591, K. 2013/16763
“Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğünün 07.12.2010 tarihli yazılarında sanığın 7.12.2010 tarihinde Şeydiler İlçe Emniyet Amirliği görevlilerince yakalandığı ve 40 adet sahte 100 TL ele geçirildiğinin, sanığın ifadesinde Ankara ilinde çeşitli semtlerde 4000-5000 TL civarında sahte parayı piyasaya sürdüğünü ve ayrıca Afyonkarahisar ilinde de 900 TL civarında sahte parayı piyasaya sürdüğünü beyan ettiğinin bildirilmesi karşısında; parada sahtecilik suçunun kesintisiz suçlardan olması ve iddianamenin düzenlenmesiyle hukuki kesintinin oluşması karşısında, mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından bahsi geçen olaylarla ilgili olarak sanık hakkında parada sahtecilik suçundan dava açılıp açılmadığı araştırılarak mümkün olduğunda davaların birleştirilmesi, aksi halde incelenerek dosya içerisine alınıp bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,…”
YCGK, T. 9.10.2012, E. 2012/8-525, K. 2012/1805
“Sahte paranın üretilmesiyle birlikte kamu güveninin zedelendiği toplumun zarar görmesi tehlikesi yaratıldığı için bu suçta korunan hukuksal yararın kamu güveni olduğu ve eylemin suç teşkil etmesi için zarar doğması gerekmeyip parada sahteciliğin yapılmasının yeterli olduğu görüşü öğreti ve uygulamada benimsenmektedir. Tedavüle koyma sadece seçimlik hareketlerden biri olup, suçun sahte paranın üretilmesi, ülkeye sokulması, nakledilmesi, muhafaza edilmesi, bilerek kabul edilmesi şeklindeki seçimlik hareketlerle de işlenmesi olanaklıdır. Bununla birlikte parada sahtecilik eylemi, sahte paranın tedavüle konulması şeklinde gerçekleştirilmişse bireyler de maddi zarara uğramış olacaktır.”
Yarg. 4. CD, T. 6.12.2010, E. 2010/19908, K. 2010/20142
“Uyuşturucu madde kaçakçılığı nedeniyle üstü aranan sanığın, üzerinde sahteliği Merkez Bankası raporuyla saptanan 100 Amerikan Doları ele geçirildiği paranın sahteliğini bildiğini ve koleksiyon nedeniyle yanında bulundurduğunu savunması karşısında, eyleminin, 5237 sayılı TCK.nun 197/1.maddesinde tanımlanan suçu oluşturabileceği,…”
Yarg. 8. CD, T. 28.2.2008, E. 2006/10207, K. 2008/1176
“Sanık Belchın Ilınov Balev’in üç gün önce sanık Balev’e ait araç ile Bulgaristan’dan Türkiye’ye geldikleri, sanık Cahit’in Menderes İlçesindeki evinde kaldıkları, olay günü Balev’e ait araç ile Seferihisar İlçesinde Petrol Ofislerinden benzin aldıkları, benzin istasyonunda görevli tanık anlatımları ve teşhis tutanaklarına göre benzin parasını sanık Cahit’in, sanık Balev’den aldığı sahte 50’lik Eurolar ile ödediğinin belirlendiği, bu oluş içerisinde sanık Cahit’in paraların sahte olduğunu bilmediği ve benzin parasını sanık Balev’in kendisinin ödediği yönündeki savunmalarının olaya uygun ve inandırıcı bulunmadığı ve atılı suçun oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine yazılı gerekçelerle beraatine karar verilmesi doğru değildir.”
Yarg. 8. CD, T. 13.4.2011, E. 2011/720, K. 2011/3098
“Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, suça konu paraların tesliminden önce sahte olup olmadığına ilişkin sanığın huzurunda kontrol yapılmadığı, sanık tarafından paraların büyük bir kısmının aynı gün sahiplerine dağıtılmasından sonra, parasını bankaya yatırmak isteyen müvekkillerinden birinin paraların arasında sahte para bulunduğunu bildirmesi üzerine, sanığın elinde kalan tüm paralan kontrol ettirmek amacıyla bankaya götürdüğü ve idari merciilere haber verdiği anlaşılmakla; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin, savunmasının aksine kuşkudan öte kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,…”
Yarg. 8. CD, T. 9.11.2015, E. 2015/14171, K. 2015/24189
“Piyasaya sahte para sürme suçunun süreklilik arz eden bir suç olup teselsülü bünyesinde barındırdığı, değişik kişilere sahte para verilerek piyasaya sürülmesinin suçun süreklilik unsurunu oluşturduğu cihetle, birden fazla kişiye sahte para verildiğinden bahisle mağdur sayısınca suç oluştuğunun kabulü ile yazılı şekilde fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir… Hükümlünün, mağdur Ç. B.’ya bir adet sahte 100 TL vererek alışveriş yaptığı, ardından aynı gün aynı caddede bulunan mağdur İ. B.’ın iş yerinden sahte para vererek alışveriş yapmaya çalıştığı ve aynı gün kolluk görevlileri tarafından üzerinde bulunan 4 adet sahte 50 TL ve 2 adet sahte 100 TL ile yakalandığının iddia ve kabul edilmiş olması karşısında, hükümlünün eylemleri arasında herhangi bir hukuki veya fiili kesintinin meydana gelmediği gözetildiğinde, eylemlerinin bütün halinde bir kez parada sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın parada sahtecilik ve parada sahtecilik suçuna teşebbüs ettiğinden bahisle 2 kez cezalandırılmasına karar verilmesi, yasaya aykırı…”
Av. Hasan Basri SARI
HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU