KONYA .. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO : …. Esas
KARAR NO : ….. Karar
SANIK : ….
MÜDAFİİ : Av. Hasan Basri SARI
Feritpaşa Mh. Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/301, Selçuklu/Konya
MAĞDUR : ……
SUÇ : Kadına Karşı Basit Yaralama
KARAR TARİHİ : …..
KONU : Mahkemenizce, …. Esas ……. Karar Sayılı dosya kapsamında, kapsamında, müvekkil hakkında basit yargılama usulünce verilen karara karşı itirazlarımız ve müvekkil hakkında BERAAT kararına hükmedilmesine ilişkin taleplerimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda esas numarası yazılı mahkemeniz dosyasında müvekkil sanık …. hakkında, “……..” şeklinde hukuka aykırı işbu karar verilmiştir. Usul ve yasaya aykırı olan işbu karara karşı itiraz kanun yoluna başvurma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;
**Müvekkilin ifadesinde de açıkça belirttiği üzere; taraflar resmi nikahlı evli olup, müşterek küçük bir çocukları bulunmaktadır. Tarafların son derece mutlu bir evlilikleri olup, aralarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. İşbu davaya konu olay günü yani …. tarihinde, müvekkil ile eşi sözlü bir tartışma yaşamışlardır. Ancak eşler arasında gayet doğal bir tartışma olmuş ve konu kapanmıştır. Müvekkil, hiçbir şekilde eşini darp etmemiş, şiddet göstermemiştir. Müvekkilin iddia edildiği gibi, eşi ….’ya tehdit ve hakaretlerde bulunması da söz konusu olmamıştır. Zira, müvekkil hakkında tehdit ve hakaretten açılan ……. Soruşturma numaralı dosya kapsamında TAKİPSİZLİK kararı verilmiştir.
**Müvekkilin …., alınan ifadesinde; “…” şeklinde samimi beyanlarda bulunarak olay günü yaşananları açıklamıştır. Müvekkilin ….. ise alınan ifadesinde; “….” şeklinde tutarlı ve samimi beyanlarda bulunmuştur.
**Dosya kapsamı ve ….. da ifadeleri dikkate alındığında, …….’ın müvekkil ile yaşadığı tartışmanın etkisi ile hareket ettiği ve bu sebeple gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğu, tüm dosya kapsamında sabittir. …., müvekkil ile yaşadığı sözlü tartışmada müvekkile kırılmış ve bu nedenle maalesef ki işbu davanın açılmasına sebebiyet vermiştir.
**Dosya kapsamında müvekkilin isnat edilen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut bir delil mevcut değildir. Hal böyle iken yalnızca dosya kapsamındaki rapora dayanılarak müvekkilin işbu suçu işlediğine kanaat getirmek usul ve yasaya aykırıdır. Zira izah ettiğimiz üzere, ….’un işbu beyanlarda bulunmasının sebebi, müvekkil ile yaşadığı sözlü tartışmadan kaynaklanmaktadır. Bu nedenler doğrultusunda müvekkilin beraatine karar verilmesi gerekmektedir.
**Mahkemenizin, müvekkilin isnat edilen suçu işlediğini konusunda aksi kanaatte olması halinde de, dosya kapsamında düşme kararı verilmesi gerekmektedir. Zira, ……, …. tarihinde mahkemenize vermiş olduğu dilekçe ile; ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİĞİNİ ve müvekkil eşi ile barıştığını mahkemenize bildirmiştir. Her ne kadar TCK kapsamında basit yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi halinde şikayetten vazgeçilmesine rağmen davaya devam olunabileceği düzenlenmiş ise de, somut olayımızda DÜŞME kararının verilmesi gerekmekte ve tarafların aile yapısının bütünlüğü sağlamak açısından elzemdir. Zira, müvekkil ile eşi barışmış ve mutlu bir birliktelikleri bulunmaktadır. Müvekkilin cezalandırılmasına karar verilmesi, aynı zamanda işbu dosya kapsamında mağdur konumundaki ….. da cezalandırılması mahiyeti taşıyacak ve tarafların işbu mutlu birlikteliklerini zedeleyecektir. Hukukun amacı ve gayesi, her şeyden önce tarafların aile bütünlüğünü ve mutlu birlikteliklerini korumak olmalıdır. Ayrıca, tarafların müşterek bir küçük çocukları bulunmaktadır. Müvekkilin işbu dosya kapsamında cezalandırılması, yaşça daha çok küçük olan çocuğun üstün yararını da zedeleyecektir.
**Son olarak şu husus unutulmamalıdır ki; Yargıtay kararlarında da esas alındığı üzere Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır!
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu 28.09.2010 tarihli, 2010/5-109 E. ve 2010/177 K. sayılı kararında; “…Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
Sonuç Olarak; İzah ettiğimiz nedenler doğrultusunda, basit yargılama usulünce yapılan yargılama neticesinde müvekkil hakkında kadına karşı basit yaralama suçundan dolayı, usul ve yasaya aykırı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmiştir. Bu nedenle basit yargılama usulü neticesinde verilen karara itiraz ediyoruz. Genel hükümlere göre yargılama yapılarak müvekkil hakkında BERAAT kararı verilmesini, mahkemenizin suçun işlenmesi konusunda aksi kanaatte olması halinde DÜŞME kararı verilmesini talep ediyoruz.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan ve mahkemenizce re’sen dikkate
alınacak nedenlerle;
–Müvekkil hakkında usul ve yasaya aykırı şekilde verilen işbu mahkumiyet hükmüne itiraz ediyor ve müvekkilin genel hükümlere göre yargılanarak hakkında BERAAT kararı verilmesini, mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde, DÜŞME kararı verilmesini, vekaleten arz ve talep ederiz. (tanık)