….. NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
(Gönderilmek Üzere)
….. .. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
SORUŞTURMA NO: …
SANIK : …
MÜDAFİİ : Av.Hasan Basri SARI
Feritpaşa, Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/ 301, Selçuklu/Konya
KONU : Müvekkil hakkında verilmiş olan .. Sulh Ceza Hakimliği’nin Tarihli Tutuklama kararının kaldırılarak, müvekkilin tutuksuz yargılanması istemli itiraz dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
…. Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen …. nolu soruşturma kapsamında, “TCK m.188 UYUŞTURUCU VEYA UYARICA MADDE İMAL VE TİCARETİ ” suçu ile müvekkilin ifadesi alınmış ve ….. .. Sulh Ceza Hakimliği’ ne sevk edilmiştir. … Sulh Ceza Hakimliği … tarihli kararı ile müvekkil hakkında TUTUKLANMA tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Öncelikle Tutuklama kararında yer verilen gerekçeler doğru olmadığı gibi, kuvvetli suç şüphesi olmaması, tutuklama nedenlerinin varlığını ortaya koyacak somut bir tespit olmaması, suça konu uyuşturucu maddenin salt varlığı ve miktarı, “uyuşturucu ticareti ve sağlama ” suçunun gerçekleştiği anlamına gelmemesi ve ölçüsüz bir tedbir olması nedeniyle tutuklama kararı haksız ve hukuka aykırı olmuştur. Zira;
Müvekkil hakkında TCK m.188 UYUŞTURUCU VEYA UYARICA MADDE İMAL VE TİCARETİ suçlaması ile yapılan ….. soruşturma numaralı dosya kapsamında müvekkil uyuşturucu bağımlısı olduğunu samimi bir şekilde itiraf etmiştir. Müvekkilin temin ve ticaret kastı yoktur. Dosya kapsamında yakalanan uyuşturucu kişisel kullanım sınırının altındadır. Dosya kapsamında ele geçirilen hassas teraziden, müvekkilin hiçbir surette haberi yoktur. İşbu husus, parmak izi incelemesi neticesinde açığa çıkacaktır. Müvekkilin gelir durumu iyi olup sabit ikamet sahibidir. Dosya kapsamında hakkında uyuşturucu satımı ve temini yaptığına yönelik bir beyan veya delil bulunmamaktadır.
Dosya kapsamı incelendiğinde, müvekkilin “uyuşturucu ticareti ve sağlama” suçunu işlediğine yönelik herhangi bir somut delil de bulunmamaktadır. Zira;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre bir olayda uyuşturucu ticareti suçundan bahsedilmesi için kişinin; satma, devretme, tedarik etme davranışı içine girmiş olması, uyuşturucu maddenin bulunduğu yer ve bulunduruluş biçimi itibarıyla;
Çok sayıda özenle hazırlanmış paketçikler halinde, her pakette aynı miktarda uyuşturucunun bulunması,
Uyuşturucunun yanında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemesi bulunması,
Miktar itibarıyla kullanım sınırlarının üzerinde bir miktarın ele geçirilmiş olması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamında, kolluk tarafından tutulan tutanaklar da dahil olmak üzere, müvekkilin YUKARIDA SAYILAN HAREKETLERDEN HERHANGİ BİRİNİ GERÇEKLEŞTİRMEYE YÖNELİK HAREKETİNİN OLMADIĞI, ELE GEÇİRİLEN UYUŞTURUCUNUN KULLANIM SINIRLARI KAPSAMINDA KALDIĞI, ELE GEÇİRİLEN UYUŞTURUCU MADDENİN HİÇBİR ŞEKİLDE SATIŞA HAZIR HALE GETİRİLECEK ŞEKİLDE PAKETLENMEDİĞİ, AMBALAJ MALZEMELERİNİN BULUNMADIĞI, MÜVEKKİLİN … KULLANICISI OLDUĞU VE UYUŞTURUCU MADDE SATIN ALMAK AMACIYLA …. İLİNE GİTTİKLERİ hususları açıkça anlaşılmaktadır.
Yargıtay İçtihatları Göz Önünde Bulundurulduğunda; Somut Olayımızda 2 Sanığın Olduğu Ve Ele Geçirilen Uyuşturucu Maddenin İkiye Bölündüğünde Kullanım Sınırları Kapsamında Kaldığı, Olay Yeri Tutanağının İncelenmesinde De Satışa İlişkin Herhangi Bir Görgüye Dayalı Bilgiden Bahsedilmediği, Müvekklin Aleyhinde Herhangi Bir Beyan Bulunmadığı, Müvekkilin Uyuşturucu Satışı Suçunu İşlediğine Dair Her Türlü Şüpheden Uzak, Kesin Yeterli delil Elde Edilemediği izahtan vareste hususlardır.
Hal böyle iken, müvekkil hakkında TUTUKLULUK kararı verilmesi, son derece ağır bir yaptırım olmaktadır. Zira bilindiği üzere, tutukluluk kararının verilebilmesi için;
Kuvvetli Suç Şüphesini Gösteren Olgular Ortaya Konulmalı,
Tutuklama Nedenlerinin Varlığı Ortaya Konulmalı,
Kaçma Şüphesinin Varlığı Ortaya Konulmalı,
Delilleri Karartma Şüphesi Ortaya Konulmalı, ve
Tutuklama Orantılı Olmalıdır.
Ancak somut olayımızda açıkça görüldüğü üzere; müvekkil sabit ikamet sahibidir. Dosya kapsamındaki deliller toplanılmış, bu nedenle delillerin karartılması şüphesi de söz konusu değildir. Müvekkil, işbu tutukluluk kararı nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. Müvekkilin bakmakla yükümlü olduğu çocuğu ve eşi vardır. Tutuklama tedbiriyle birlikte müvekkil ailesi de maalesef cezalandırılmış durumundadır. Somut olayın özellikleri değerlendirildiğinde, müvekkil hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmayıp doğrudan tutuklama yoluna gidilmesi hukuken doğru olmadığı gibi vicdanen de doğru olmamıştır.
Tutukluluk bir tedbirdir. Belirttiğimiz hususlar ve dosya kapsamındaki hususlar doğrultusunda müvekkil hakkında, TCK m.188 kapsamında cezaya hükmedilemeyeceği açıktır. İşbu sebeple tutukluluk halinin kaldırılarak müvekkil hakkında CMK 109.madde uyarınca adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını vekaleten arz ve talep ederiz.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen ve re’sen değerlendirilecek sebeplerle ;
–Müvekkil hakkında verilen tutukluluk kararının itirazen kaldırılarak müvekkilin TAHLİYESİNİ,
–Aksi kanaatte olunması halinde, uygun görebilecek her türlü adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını, bilvekale arz ve talep ederiz. (tarih)
Sanık Müdafii
Av. Hasan Basri SARI
(e-imzalıdır)