Skip to content
  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
    • AĞIR CEZA HUKUKU
    • AİLE & BOŞANMA HUKUKU
    • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
    • TAZMİNAT HUKUKU
    • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
    • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
    • GAYRIMENKUL HUKUKU
    • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
    • İCRA ve İFLAS HUKUKU
    • MİRAS HUKUKU
    • YABANCILAR HUKUKU
    • TÜKETİCİ HUKUKU
    • Malpraktis Hukuku/Hekim Hatası
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM
  • (0332) 234 14 11
  • info@hasanbasrisari.av.tr
  • Facebook
  • Instagram
  • Twiter
  • Linkedin
  • Youtube
AVUKAT HASAN BASRİ SARI (HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU)

AVUKAT HASAN BASRİ SARI (HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU)

Hukuk & Danışmanlık Bürosu

  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
    • AĞIR CEZA HUKUKU
    • AİLE & BOŞANMA HUKUKU
    • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
    • TAZMİNAT HUKUKU
    • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
    • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
    • GAYRIMENKUL HUKUKU
    • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
    • İCRA ve İFLAS HUKUKU
    • MİRAS HUKUKU
    • YABANCILAR HUKUKU
    • TÜKETİCİ HUKUKU
    • Malpraktis Hukuku/Hekim Hatası
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM

Kasten Yaralama Nedeniyle Manevi Tazminat Dava Dilekçesi Örneği

  • Home
  • Örnek Dilekçeler
  • Kasten Yaralama Nedeniyle Manevi Tazminat Dava Dilekçesi Örneği
Nisan 25, 2024Şubat 5, 2025 adminÖrnek DilekçelerAĞIR CEZA HUKUKU, Avukat, BOŞANMA HUKUKU, Ceza, Ceza Hukuku, KASTEN YARALAMA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT, KASTEN YARALAMA SUÇU NETİCESİNDE MANEVİ TAZMZİNAT TALEPLİ DAVA DİLEKÇESİ, MANEVİ TAZMİNAT, MANEVİ TAZMİNAT DAVA DİLEKÇESİ, tazminat, TAZMİNAT DAVALARI, TAZMİNAT HHUKUKU
 .... NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE 

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. Hasan Basri SARI
Feritpaşa Mh. Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/301 Selçuklu/Konya

DAVALILAR : ………

DAVA DEĞERİ : 00.000,00 TL (fazlaya dair tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla)

KONU : Davalıların, müvekkile karşı hakaret ve kasten yaralama suçlarını işlemek marifetiyle müvekkilin yüzünde sabit ize sebebiyet vermeleri nedeniyle, 00.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talepli dava dilekçemizin sunulmasından ibarettir.(Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla)

AÇIKLAMALAR :

Yukarıda kimlik bilgileri verilen davalılar, …… tarihinde müvekkil ve müvekkilin annesine saldırarak darp etmiş, hakaretler etmiş ve davalılardan ….., müvekkilin yüzünde sabit ize sebebiyet vermiştir. İşbu olaydan kaynaklanan ceza yargılamasında, …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas ve … Karar Sayılı dosyası kapsamında, kasten yaralama suçundan davalılardan her birinin ….. mahkumiyetlerine hükmedilmiş ve dosya derdest olup halihazırda İstinaf sürecindedir.

Ayrıca, ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. tarih, …. esas ve … karar sayılı ilamı ile davalı … ve …. hakkında Hakaret suçundan ayrı ayrı ….. TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalılar işbu karara itiraz etmiş ve … Ağır Ceza Mahkemesi, … sayılı Değişik iş kararıyla verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine KESİN şekilde karar vermiştir. İşbu dosya kapsamında davalı, ….’nin müvekkile karşı hakaret suçunu işledikleri sabit görülmüş ve kesinleşmiştir.

Aşağıda detaylıca belirteceğimiz sebepler doğrultusunda olay tarihinde 18 yaşından küçük olan, darp edilen, hakaretlere maruz kalan, .. kişinin saldırısına uğrayan, davalılar tarafından … yüzünde sabit iz oluşan müvekkilin; kişilik hakları zedelenmiş, psikolojik travma yaşamış, …, bu nedenle asosyal bir kişiliğe bürünmüş, çocuk yaşta olması nedeniyle kendisini savunmasız hissetmiş, derin üzüntü ve keder yaşamıştır. Bu nedenler doğrultusunda davalılardan, 00.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etme gerekliliğimiz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

*Olay günü olan … tarihinde; davalılar (…), müvekkilin yanına gelmişlerdir. Davalılar, …. belirterek müvekkile hitaben “….” şeklinde küfürler ederek müvekkilin üzerine yürümüşlerdir. Müvekkilin olay tarihinde 16 yaşında olması ve kendini savunamayacak durumda olmasından faydalanan davalılar, müvekkile “…..” şeklinde sözler sarf ederek müvekkili tartaklamışlardır. Yaşı itibari ile kendini savunamayacak yaşta olan müvekkil, korkarak evine gitmiştir.

*….. davalılardan …. , arabadan aldığı .. ile müvekkilin evini basmış ve müvekkilin annesine hakaret ve küfürler etmiştir. Müvekkil, davalıların kendisine ve annesine karşı söyledikleri küfürlere daha fazla dayanamamış ve müvekkil de küfür etmiştir. Müvekkilin de küfür etmesi üzerine davalılardan ….. müvekkili darp etmiştir.

*Müvekkil, her ne kadar direnmeye çalışmışsa da yaşı nedeniyle kendisinden yaşça çok büyük ve … kişi olmaları nedeniyle karşı koyması mümkün olmamıştır. Can havliyle kendisini savunan müvekkil, o esnada kimseye vurup vurmadığını dahi hatırlayamamaktadır. Zira .. kişi tarafından darp edildiği esnada bu durumu hatırlayabilmesi de mümkün değildir. Müvekkilin,…. Dilekçemizin ekinde sayın mahkemenize sunacağımız olay anından sonra çekilen fotoğraflarda da bu durum açıkça görülmektedir.

*… Asliye Ceza Mahkemesi, … Esas ve … Karar sayılı ilamında;
“……” şeklinde gerekçe ve hüküm kurmuştur. İşbu karar davalılar tarafından İstinaf edilmiş olup dosya işbu dava tarihinde derdesttir. İşbu karar doğrultusunda da açıkça görüldüğü üzere; –Davalılar, demir bir şiş ve taş ile ayrıca kulağından ısırarak müvekkili darp etmek suretiyle …….., basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yaralamışlardır.
–Davalılar, olay anında fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmişlerdir.
–Davalı … ve silahtan sayılan şiş ile müvekkile vurmuştur.
–Davalı .., silahtan sayılan Taş ile müvekkile vurmuştur.
–Davalı …. ise, müvekkili tutarak etkisiz hale getirmiş ve kaçmasını engelleyerek diğer davalıların müvekkili darp etmesini sağlamıştır.

*Davalı .., söz konusu ceza dosyası kapsamında karakolda alınan ifadesinde, müvekkile hitaben “…” şeklinde sözler sarf ederek hakaret ettiğini açıkça ikrar etmiştir. Aynı şekilde davalı …, karakolda ve savcılıkta alınan ifadesinde; olayın başında müvekkile hitaben “….” şeklinde hakaret ettiğini açıkça ikrar etmiştir. Hem müvekkilin çocuk olmasından hemde yalnız olmasından faydalanan davalılar, müvekkile hakaretler ederek tartaklamaya çalışmışlardır.

*… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve …. Karar sayılı dosyası kapsamında ikame edilen; 10/02/2022 tarihli ve … sayılı yazısı neticesinde, … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 10.02.2022 tarihli raporunda; “müştekinin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olmadığı ve yüzünde sabit ize neden olduğu” tespitleri yapılmıştır. Müvekkilin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olmadığı ve yüzde sabit iz niteliğinde olduğunun değerlendirildiği, adli tıp raporu doğrultusunda sabittir.

*Müvekkil kendisine karşı işlenen işbu haksız fiilden ötürü yaşının da küçük olması göz önüne alındığında manevi olarak son derece yıprandığı aşikardır. Müvekkil, işbu olayın akabinde derin bir ızdırap ve elem yaşamıştır. Ayrıca yüzünde oluşan sabit iz nedeniyle arkadaşları tarafından kendisiyle dalga geçilmekte, bu nedenle de sosyal hayat ve ilişkilerde büyük zorluklar yaşamaktadır. Bu sebeple yaşadığı manevi zararın giderilmesi gerekmekte olup, 00.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı müvekkile verilmesini talep ediyoruz. Yaşanan olaylar sebebiyle takdir edilen rakamın müvekkilin ızdırap ve elemini bir nebze de olsa dindirebilecek makul bir rakam olması gerekmektedir.

*KÖKLEŞMİŞ YARGI KARARLARINDA CEZA MAHKEMESİNCE BELİRLENEN MADDİ OLGUNUN HUKUK HAKİMİNİ BAĞLAYACAĞI KABUL OLUNMAKTADIR. HER NE KADAR CEZA MAHKEMESİ KARARI HENÜZ KESİNLEŞMEMİŞ İSE DE DAVALILARIN İSNAT EDİLEN SUÇLARI İŞLEDİKLERİ SABİT GÖRÜLMÜŞTÜR. AYRICA DAVALILARDAN … VE … HAKKINDA HAKARET SUÇUNDAN CEZALANDIRILMALARINA KARAR VERİLMİŞ VE İŞBU KARAR KESİNLEŞMİŞTİR. BU NEDENLERLE, DAVACI LEHİNE UYGUN BİR MİKTARDA MANEVİ TAZMİNATA KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

*Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14832 E. 2019/508 K. Sayılı ilamında; “Mahkemece, dosya kapsamına göre dava konusu eylemlerin sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında açılan kamu davası sonucunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar hukuk hakimini bağlamaz ise de dosyada mevcut deliller ve özellikle ceza yargılamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacıya yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmakla; olayın oluş şekli de gözetilerek mahkemece davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Şu halde, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurmuştur.

*Yargıtay, yüzde sabit iz bırakma neticesinde hükmedilecek manevi tazminat miktarının değerlendirilmesinde, yaranın kişinin sosyal yaşamını etkileyip etkilemediği hususuna ekseriyetle dikkat çekmektedir. Müvekkilin yaşı gereği, yaşayacağı psikolojik travmalar aşikardır. Müvekkil, arkadaşları ile en ufak tartışmasında, arkadaşları; “……..” şeklinde ifadeler kullanarak müvekkilin gururunu kırmaktadırlar. Müvekkilin işbu olay neticesinde sosyal hayatının ne denli sekteye uğradığı izahtan varestedir. Ekseriyetle belirtmek gerekir ki, müvekkilin ilerde evlenmek istemesi durumunda dahi, bu durum müvekkilin önüne bir engel olarak çıkacaktır. Davalıların, bir çocuğa karşı işbu canavarca hisle gerçekleştirmiş oldukları eylemleri nedeniyle, müvekkilin bütün hayatı olumsuz etkilenmiş ve müvekkil derin bir üzüntü çekmektedir. Müvekkil, işbu yaşananlardan ötürü; beğenilmeme korkusu, özgüven kaybı vb. Sorunlar yaşamakta ve asosyal bir kişiliğe bürünmüştür. Kural olarak hükmedilecek manevi tazminat miktarının belirlenmesi hakimin takdirindedir. Hakim, bu hakkını mutlaka hakkaniyet ilkesini gözeterek kullanmalıdır. Somut olayımızda davalıların işbu haksız eylemleri neticesinde yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralanan ve hakaretlere maruz kalan müvekkilin olay tarihinde çocuk yaşta olduğu ve kendini savunamayacak durumda olmasından faydalanıldığı hususları ekseriyetle dikkate alınmalıdır.

*Ayrıca, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5769 Esas ve 2020/280 Karar sayılı ilamında, manevi tazminatın caydırıcılık unsuruna atıf yapmaktadır. Şöyle ki; “Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen HAKSIZ EYLEMLERDE VEYA TAKSİRLİ DAVRANIŞLARDA TATMİN DUYGUSU YANINDA CAYDIRICILIK UYANDIRAN ORANLARDA MANEVİ TAZMİNAT TAKDİR EDİLMESİ GEREĞİNİ ORTAYA KOYMAKTA; KİŞİ HAKLARININ HER ŞEYİN ÖNÜNDE GELDİĞİNİ ÖNEMLE VURGULAMAKTADIR.
BU İLKELER GÖZETİLDİĞİNDE; ASLOLAN İNSAN YAŞAMIDIR VE BU YAŞAMIN YİTİRİLMESİNİN YAKINLARINDA AÇTIĞI DERİN IZDIRABI HİÇBİR DEĞERİN TELAFİ ETMESİ OLANAKLI DEĞİLDİR. BURADA AMAÇLANAN SADECE BİR NEBZE OLSUN RAHATLAMA DUYGUSU VERMEK; ÖTE YANDAN DA ZARAR VEREN YANI DA DİKKAT VE ÖZEN GÖSTERMEK KONUSUNDA ETKİLEYECEK BİR YAPTIRIMLA, CAYDIRICI OLABİLMEKTİR.(HGK 23.6.2004, 13/291-370)

*Yargıtayın söz konusu içtihatları gözetilerek, manevi tazminat miktarının belirlenirken caydırıcılık unsuru da ölçüt alınmalıdır. Zira haksız fiili gerçekleştiren davalılar, müvekkile karşı kasten yaralama suçlarını işleyerek müvekkilin yüzünde sabit ize sebebiyet vermişlerdir. Caydırıcılık unsurunun uygulanması, davalıların bundan sonraki yaşamlarında, yaşça kendilerinden çok küçük olan, çocuk yaşta olan, savunmasız durumda olan bir çocuğa karşı canavarca bir hisle bu suçları işlememeleri gerektiğini kanaatimizce öğretecektir. Caydırıcılık unsuru davalıları aynı zamanda ıslah edecektir.

*Talep ettiğimiz manevi tazminat hakkında tam kabul kararı verilmiş olsa bile müvekkilimizin gerçek zararının karşılanması mümkün değildir. Gerçek zararın karşılanması mümkün olmadığına göre en azından caydırıcı bir manevi tazminata hükmedilmesini talep ediyoruz. Yargıtay, Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 tarihli, 2004/13-291 E. 2004/370 K. sayılı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 18.04.2017 tarihli, 2016/15082 E. 2017/3195 K. sayılı kararlarında; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta böyle bir yaklaşım kişi haklarını her şeyden önde tutan bir yaklaşımdır ve kişilik haklarına yönelik haksız bir eylem söz konusu olduğunda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıracak oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.” sonucuna varmış ve manevi tazminatın aynı zamanda bir caydırıcılık aracı olarak kullanılabileceğini içtihat etmiştir.

*Yargıtay, manevi tazminatın tespiti ve miktarı konusunun ne şekilde değerlendirileceğini, 4. Hukuk Dairesinin 2015/802 Esas ve 2016/412 Karar sayılı ilamında şu şekilde izah etmiştir; “Dava, kasten yaralama nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; davacı ile davalının otobüs işletmesinde çalıştıkları, davalının davacının amiri konumunda olduğu, olay günü bir kaç müşterinin rakip firmayı tercih etmesi dolayısıyla taraflar arasında tartışma yaşandığı ve davalının davacıyı kasten yaraladığı ceza dosyası ile sabittir. Olayın gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler uyarınca davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır.”
Bir başka kararında ise Yargıtay; “Dava, kasten yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Gerek TBK’nın 56. (BK’nın 47.) ve gerekse TBK’nın 58. (BK’nın 49.) maddeleri hükümlerine göre, hakimin manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanun’un takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği TMK’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” şeklinde hüküm tesis ederek manevi tazminatın belirlenirken dikkate alınması gereken hususlara dikkat çekmiştir.

Ayrıntılarıyla izah etmeye çalıştığımız ve …… Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası kapsamında sabit olunduğu üzere müvekkil; davalılar tarafından haksız bir saldırıya uğramış, hakaret ve küfürlere maruz kalmış, çocuk yaşta olması nedeniyle kedisini savunacak gücü dahi olmamış, davalılar tarafından ….. ve müvekkilin yüzünde sabit iz bırakılmış, müvekkil arkadaş ortamında kendisiyle dalga geçilmesine maruz kalmış, sosyal ilişkileri son derece zayıflamış ve asosyal bir kişiliğe bürünmüş, yaşı nedeniyle psikolojik travmalar yaşamış, beğenilmeme korkusu ve özgüven kaybı vb. Sorunlar yaşamaktadır. Bu sebeplerledir ki işbu MANEVİ TAZMİNAT istemli davayı açma zaruretim hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : BK, MK, HMK ve ilgili diğer her türlü mevzuat

HUKUKİ DELİLLER :

**….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/11/2022 tarih, … esas ve ….. karar sayılı dosyası(celbi talep olunur),
**…. Ağır Ceza Mahkemesisin, …. sayılı Değişik iş kararı(celbi talep olunur),
**…… Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası(celbi talep olunur),
**Olay sonrası, müvekkil davacının …… ilişkin fotoğraflar(EK-2)
**…… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas ve ….. Karar sayılı dosyası kapsamında ikame edilen; 10/02/2022 tarihli ve … sayılı yazısı neticesinde, …. Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 10.02.2022 tarihli raporu (celbi talep olunur)
**Sağlık ve hastane raporlarına ilişkin evrakların, ….. Hastanesinden müzekkere yazılarak celbini talep ederiz.
**Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması,
**Sosyal Ekonomik durum araştırması kapsamında, davalıların sahibi olduğu aktif ve pasif taşınmaz kayıtlarıyla aktif ve pasif araç kayıtlarının dosya arasına alınmasını talep ederiz.
**Kolluk fezlekesi, Adli sicil ve nüfus kayıt örnekleri,
**Tanık,
**Bilirkişi İncelemesi, Keşif, Yemin, İsticvap,
**Kanuni ve takdiri her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah olunan ve re’sen değerlendirilecek nedenlerle;

-Öncelikle, davamızın KABULÜNE,
-Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalıların haksız fiili nedeniyle 00.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan …. tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz. (tarih)

Davacı
….
Vekili
Av. Hasan Basri SARI
(e-imzalıdır)

EKLER:
EK-1 : Vekaletname Örneği
EK-2 : Fotoğraf Kayıtları

Yazı gezinmesi

Previous Previous post: İş Sözleşmesinin Haklı Nedenle Feshi İhtarname Örneği
Next Next post: Tanık Listesi Sunma Dilekçesi Örneği

AVUKAT

BİZE ULAŞIN

İLETİŞİM

Sayfalar

  • AĞIR CEZA HUKUKU
  • AİLE ve BOŞANMA HUKUKU
  • Ana sayfa
  • Blog
  • Boşanma Hukuku
  • Boşanma Hukuku
  • Boşanma Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • EKİBİMİZ
  • GAYRIMENKUL HUKUKU
  • İCRA ve İFLAS HUKUKU
  • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
  • İletişim Bilgilerimiz
  • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
  • İtibar Yönetimi
  • Kurumsal
  • Linkler
  • Malpraktis Hukuku
  • MİRAS HUKUKU
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • TAZMİNAT HUKUKU
  • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
  • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
  • TÜKETİCİ HUKUKU
  • YABANCILAR HUKUKU

GÜNCEL MAKALELER

  • BOŞANMA DAVASINA İLİŞKİN EN ÇOK MERAK EDİLENLER
  • CEZA AVUKATINA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI
  • TEKERRÜR HALLERİNDE YATAR ORANLARI
  • OLASI KASTLA YARALAMA SUÇU
  • TAKSİRLE YARALAMA SUÇU TCK 89 MAD.
Copyright © Avukat Hasan Basri Sarı
  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM
Web Tasarım - Murat Ölmez SEO Uzmanı
Whatsapp
Bizi Arayın