HAKSIZ REKABET NEDİR?
Haksız Rekabet, bir işletmenin ticari faaliyetlerini sürdürürken, dürüstlük kurallarına aykırı olarak rakipleri üzerinde olumsuz etki bırakma veya kendi çıkarlarını koruma amacıyla gerçekleştirilen haksız davranışları ifade eder. Türk Ticaret Kanunu’nun 54. Maddesinin 2. fıkrasında “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya diğer şekillerdeki dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar veya ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı davranışlar veya ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” demek suretiyle haksız rekabet düzenlenmiştir. Haksız Rekabete ilişkin hükümler; Ticaret kanunumuzun 54 ila 63. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HAKSIZ REKABETİN UNSURLARI NELERDİR?
İlgili kanun maddeleri doğrultusunda haksız rekabetin unsurlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
- Rekabetin Varlığı
- Rekabetin rakipler veya tedarik edenlerle müşteriler arasında gerçekleşmesi
- Rekabetin aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranış ve ticari uygulamalar vasıtasıyla gerçekleşmesi
- Rekabetin haksız ve hukuka aykırı olması.
HAKSIZ REKABET SAYILAN HALLER NELERDİR?
Ticaret Kanunumuzun 55. Maddesinde, başlıca haksız rekabet halleri sayılmıştır. İlgili kanun hükmüne göre;
“MADDE-55
(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1-Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2- Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3- Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4- Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
5- Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6- Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
7- Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8- Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak, 9-Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10- Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11- Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12- İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1-Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2- Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3- İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4- Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1-Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2- Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3- Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1- Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
2- Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.”
Yukarıdaki kanun maddesinden yola çıkarak, özetle 6 kategoriye yer verilmiştir. Bunlar;
*Dürüstlük kurallarına aykırı reklam ve satış yöntemleri ve diğer hukuka aykırı davranışlar,
*Sözleşmeyi ihlale ve sona erdirmeye yöneltmeler,
*Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma,
*Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etme,
*İş şartlarına uymama ve
*Dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartları kullanma.
HAKSIZ REKABET HALİNDE AÇILABİLECEK DAVALAR NELERDİR?
Haksız Rekabetin söz konusu olması halinde, hukuk davaları açılabileceği gibi ayrıca ceza davasına da konu olacaktır. İşbu durumları ayrı ayrı açıklamakta fayda görmekteyiz;
A. HUKUK DAVALARI;
Haksız Rekabet halinde açılabilecek hukuk davalarına ilişkin düzenlemeye, TTK’nın 56. Maddesinde yer verilmiştir.
“MADDE-56
(1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir.”
Yukarıdaki maddede de ifade edildiği üzere, haksız rekabet halinde açılacak davalar şöyle belirtilmiştir; fiilin haksız olup olmadığının tespiti davası, haksız rekabetin men’i davası, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılması davası, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi için ref davası, kusur varsa zarar ve ziyanın tazmini için maddi tazminat davası ve 6098 Sayılı Borçlar Kanunumuzun 58. Maddesinde belirtilen şartları taşıması halinde manevi tazminat davası.
İşbu dava türlerini kısaca açıklamak gerekirse;
1-Haksız Rekabetin Tespiti Davası (Tespit Davası);
TTK m.56/1-a uyarınca, haksız rekabet sebebiyle müşterileri kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, mahkemeden fiilinin haksız rekabet fiili olup olmadığının tespitini isteme hakkına sahiptir. Tespit kararı kesin hüküm teşkil eder ve diğer davalarda delil olarak kullanılır. Tespit davasıyla birlikte haksız rekabet devam ediyorsa durdurulması ya da önlenmesi talep edilebileceği gibi zararın tazmini de istenebilecektir.
2- Haksız Rekabetin Önlenmesi Davası (Men Davası);
TTK m.56/1-b uyarınca, haksız rekabet sebebiyle müşterileri kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, haksız rekabetin sürmesi veya yinelenmesi olasılığı karşısında haksız rekabetin men’i davasını ikame edebilir.
3- Haksız Rekabetin Sonucu Olan Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması Davası (Ref’i Davası);
TTK m.56/1-c uyarınca, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek kimse haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını isteyebilir.
4- Maddi Tazminat Davası;
TTK m.56/1-d uyarınca, “haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini” isteyebilir. Ancak, haksız rekabet nedeniyle maddi tazminat davasının açılabilmesi için; kusur, zarar ve illiyet bağının mevcut olması gerekmektedir.
4- Manevi Tazminat Davası;
TTK m.56/1-e uyarınca, “haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini” isteyebilir.
Borçlar Kanunumuzun 58. Maddesinde ise şu düzenleme yer almaktadır; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”
B. CEZA DAVALARI;
Haksız Rekabetin gerçekleştirilmesi halinde, yukarıda açıklanan hukuk davalarının yanı sıra, HAKSIZ REKABET SUÇU vuku bulacak ve ceza dosyası açılacaktır. Haksız rekabet suçu, TTK’nın 62 ila 63. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddelerine göre;
“MADDE-62
(1) a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla İKİ YILA KADAR HAPİS VEYA ADLİ PARA CEZASIYLA cezalandırılırlar.
MADDE-63
(1) Tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiili işlenirse 62 nci madde hükmü, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır. Haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir.”
HAKSIZ REKABET DAVALARINDA KUSUR?
Yukarıda detaylıca yer verilen; Tespit, Men ve Ref davalarının açılabilmesi için, haksız rekabet eylemini gerçekleştiren kişinin kusurlu olması aranmamaktadır. Ancak tazminat davalarının açılabilmesi için haksız rekabet eylemini gerçekleştiren kişinin, kusurlu olması gerekmektedir. Tazminat davalarında, kusurun varlığının yanı sıra, zarar ve illiyet bağının da mevcut olması aranmaktadır.
HAKSIZ REKABET DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME?
Haksız rekabet davasında görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi’dir.
Yetkili mahkeme ise ;
– Davalının yerleşim yeri mahkemesi,
– Haksız rekabetin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesi veya
– Zarar görenin (davacının) yerleşim yeri mahkemesidir.
HAKSIZ REKABET DAVALARINDA ARABULUCULUK?
Bilindiği üzere, bir miktar paranın ödenmesi talep edilen alacak ve tazminat davaları için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında, zorunlu arabuluculuk söz konusudur.
Ancak, haksız rekabet sebebiyle açılacak “tespit, men ve ref” davalarında arabulucuya başvurulması zorunlu değildir.
HAKSIZ REKABET DAVALARINDA SÜRELER?
Haksız rekabet davaları, dava açma hakkının öğrenilmesinden itibaren 1 YIL ve herhalde dava hakkının doğumundan itibaren 3 YIL geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak, haksız rekabetten kaynaklanan ceza davaları; şikayete tabi olması nedeniyle, öğrenmeden itibaren 6 AYLIK hak düşürücü süreye tabi tutulmaktadır.
