UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADE İMAL VE TİCARETİ ( m. 188 )
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve ticareti suçu Türk Ceza Kanunu’nda “Topluma Karşı Suçlar” Üçüncü Kısmının “Kamunun Sağlığına Karsı Suçlar” bölümünün 188. Maddesinde düzenlenmiştir.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve ticareti suçunun üç farklı seçimlik hareketle ( imal ,ithal ve ihraç ) işlenebilmesi söz konusu olmaktadır:
• İmal : İmal, tek başına uyuşturucu veya uyarıcı madde olmayan iki veya daha fazla maddenin kimyasal işlemden geçirilerek uyuşturucu madde haline getirilmesi, bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin başka bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye dönüştürülmesi ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saflaştırılması olarak tanımlanmaktadır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğinde değişiklik yapmayan işlemler ile doğal şeklinin muhafazası için yapılan işlemlerin imal olarak nitelendirilemeyeceği ifade edilmektedir.
!!! Yüksek Mahkeme esrar maddesinin elde edildiği kenevir bitkisinin, kurutma, toz haline getirme gibi işlenmiş olmasını imal kapsamında kabul etmemektedir.
• İthal : İthal, Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin herhangi bir ulaşım biçimiyle ülke sınırlarından geçirilmesi veya gönderilmesi, vücut üzerinde veya boşluklarında taşınması olarak değerlendirilir.
!!! Yargıtay bazı kararlarında, ithal veya ihraç edilen uyuşturucu madde miktarının çok az olması ve kullanıcının kişisel ihtiyacı için yeterli miktarı aşmaması durumunda, ithal veya ihraç suçunun değil, bu maddeleri bulundurma suçunun oluşacağını kabul etmiştir.
• İhraç : İhraç, uyuşturucu maddenin, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak Türkiye’den ülke dışına çıkarılması olarak tanımlanmaktadır.
Madde-188:
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4)
• Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
• Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Dünya Sağlık Örgütü Uzmanlar Komitesi, yaptığı sınıflandırmada uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri sekiz grupta toplamıştır;
1. Alkol- barbitürik; Ethanol barbituriques ve methaqualone,diazepom..gibi sedatif teski edici ağrı dindirici bazı ilaçlar.
2. Amfetaminik tipamphetamine, dexaphetamine methamhetamine gibi.
3. Hint keneviri(cannabis) tipi cannabis staivozdan hazırlanan marihuana ganja ve haşiş gibi
4. Kokain tipi; kokain ve koka yaprakları
5. Hallüsinojen tipi; mescaline ve psilocybine gibi
6. Khat tipi; Catha edulis forssk dan hazırlanan
7. Opiace tipi; Marphine, heroine ve codeine yoluyla elde edilen morfin etkisi gösteren methodone ve Pethidine gibi
8. Uçan eriyik tipi; Toluene, acetone vetetrachlorue de carbonne gibi.
DOĞAL UYUŞTURUCULAR SENTETİK UYUŞTURUCULAR
• Afyon 1. Depresantlar (Yatıştırırıcılar)
• Morfin 2. Hallüsinojenler (Hayal Gördürücüler )
• Eroin 3. Simulantlar (Uyarcılar)
• Esrar 4. Uçucu veya Çözücü Maddeler
• Kokain
• Crack
• Marihuana
FAİL
Uyuşturucu madde imal, ithal ve ihraç suçlarının özgü (mahsus) suç olmaması nedeniyle, bu suçların faili herkes olabilir. Suçun faili tek kişi olabileceği gibi, birden fazla kişi de olabilir. Bu durumda şartları varsa maddenin 5 inci fıkrasında düzenlenmiş bulunan “örgüt hali” söz konusu olacaktır.
Ancak 8. fıkaraya göre bu suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Dolayısıyla fail, sadece 8. fıkraya göre ağırlaştırıcı neden olarak önem arz etmektedir.
MAĞDUR
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler sadece kişiler açısından değil, toplum içinde tehlikelidir. Kişilerin ruh ve beden sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturan, onları toplumdan uzaklaştırıp, topluma karşı bir tehlike unsuru yapan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, etkileri ve neticeleri itibariyle tüm toplumu ilgilendiren bir sorundur. Dolayısıyla bu suçun mağduru tüm toplum olarak değerlendirilmektedir. Toplumu oluşturan her bir birey bu suçun mağdurudur.
GÖREVLİ MAHKEME
Birinci fıkrada düzenlenmiş bulunan uyuşturucu madde imal, ithal ve ihraç suçlarının yargılamasında görevli mahkeme ağır ceza mahkemeleridir.
YETKİLİ MAHKEME
Yetkili mahkeme, “suçun işlendiği yer’’ mahkemesidir. Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, şüpheli veya sanık yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi, şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi, mahkemenin bu şekilde belirlenmesi olanağı yoksa ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkili olacaktır.
İhraç ve ithal suçu açısından suçun işlendiği yer, uyuşturucu maddenin Türkiye’den dışarı çıkarıldığı veya sokulduğu sınırın bulunduğu yerdir.
❌ZAMANAŞIMI ve ŞİKAYET
Uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçu takibi şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle 8 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde, uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçuna ilişkin her zaman soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkündür.
❌UZLAŞMA
“Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçları uzlaştırmaya tabi değildir.
KUSURLULUK
Uyuşturucu madde imal, ihraç ve ithal suçları, kasten işlenen suçlardandır. Buradaki kast genel kast olduğundan failin fiiline konu maddenin uyuşturucu madde olduğunu bilmesi ve kanunda yer alan hareketleri bilerek ve isteyerek yapması gerekir. Fail uyuşturucu veya uyarıcı madde ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak imal, ithal, ihraç veya da kullanma dışında satma, alma, bulundurma, nakletme, başkasına verme, satışa arz etme, depolama, kabul etme iradesinin bulunması yeterlidir. Uyuşturucu madde imal, ihraç ve ithal suçları, kanunda özel olarak taksirli hali düzenlenmediğinden taksirle işlenmeye elverişli değildir. Eğer fail, imal ettiği maddenin uyuşturucu madde olduğunu bilmiyorsa cezai sorumluluğu ortadan kalkar.
İŞTİRAK
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun niteliğinin, özgü suç niteliği taşımaması sebebiyle herkes suçun faili olabilir. Bu nedenle bu tür suçlara iştirak mümkündür. Uyuşturucu madde imal, ithal ve ihraç suçlarının genellikle birden fazla kişi tarafından işlendiği hususu göz önüne alındığında, suçun örgüt kapsamında işlenmesi hali dışında bu suçlara iştirak söz konusu olabilecektir.
MAHSUP
TCK’nın 188. maddesinin 2. fıkrasında, “Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.” hükmüyle mahsup konusunda düzenleme yapılmıştır. Maddede, fail tarafından ihraç edilen uyuşturucu maddenin götürüldüğü ülke açısından ithal suçunu oluşturduğu, bu sebeple o ülkede fail açısından uyuşturucu madde ithali suçundan yargılama yapılıp hükmolunan cezanın infaz edilen kısmının, Türkiye’de ihraç suçundan hükmonulacak cezadan indirilmesi öngörülmüştür.
SUÇUN YAPTIRIMI
• TCK 188/1’e göre verilecek ceza, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezasıdır.
• TCK 188/3’e göre verilecek ceza, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezasıdır.
• TCK 188/7’ye göre verilecek ceza, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezasıdır.
Transit geçişlerde uyuşturucunun ithali suçu
İthal suçu açısından, transit geçişlerde bu suçun oluşup oluşmayacağı hususuna değinmek gerekir. Yargıtay, konuyla ilgili ile vermiş olduğu bir kararında, Türkiye’den transit olarak geçirilen uyuşturucu maddenin Türkiye’ de bırakılacağına ilişkin bir delilin bulunmaması halinde, fiilin ithal etme değil, nakletme olacağına karar vermiştir. Failin transit olarak geçirilen uyuşturucu maddeyi ülke içerisine bırakmak istediği açıkça belirlenemiyorsa ve failin bu kastını ortaya çıkarabilecek başka bir delil de bulunamamışsa, ithal suçunun oluşmadığı kabul edilmelidir.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri parasız devretmek bile suç sayılmıştır.
Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinde, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştıracak fiillerde bulunma ve bu maddelerin kullanımını özendirme durumu düzenlenmiştir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (Madde-190)
• Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
• Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
• Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
EMSAL YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 26.02.2007 tarihli, E.2006/6353, K.2007/ 2183
“ham afyon, hazırlanmış afyon, tıbbi afyon ve müstahzarları Türk Ceza Kanununun uygulanmasında uyuşturucu maddelerden sayılır”..
Yargıtay, 20. CD., T. 24.04.2019, E. 2018/4080, K. 2019/2625:
“TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK’nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, somut olayda sanıkların satışa arz eden diğer sanığın ise nakleden konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların suça TCK’nın 37. maddesi anlamında ‘aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren’ konumunda iştirak etmediklerinin anlaşılması karşısında sanıklar hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi…”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2006/174 K. 2006/8891 T. 29.6.2006
“Dosya kapsamına göre; sanığın, İran’ın Bazergan şehrinde tanıştığı M. G. isimli şahsın, kendisinden para karşılığı suça konu uyuşturucu maddeyi Doğubeyazıt’a götürmesini istemesi üzerine, bu teklifi kabul ederek 10 paket halindeki suça konu esrarı vücuduna sararak Gürbulak Gümrük Kapısından yurda soktuğu ve burada bindiği minibüsle Doğubeyazıt’a gitmekte iken görevlilerce yapılan yol kontrolleri esnasında yakalandığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin, uyuşturucu madde ithal etmek suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek, uyuşturucu madde nakletmek suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2012/388 K. 2013/155 T. 9.1.2013
“Suç konusu uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülke sınırlarından Türkiye’ye sokulmasıyla “ithal” suçunun tamamlanmış olacağı; sanığın Nijerya’dan uçakla getirdiği suç konusu 378.6 gram kokainin Atatürk Hava Limanı’nda ele geçirilmesi nedeniyle ithal suçunun tamamlandığı gözetilmeden, suç niteliği yanlış değerlendirilerek uyuşturucu madde nakletme suçundan hüküm kurulması”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 1982/5-271 K. 1982/315 T. 28.6.1982
“Uyuşmazlık konusu olan husus, yurt dışında yapılan aramada arabasında 460 gr. toz ve 50 gr. plaka halinde esrar elde edilen sanığa TCK.nun 403/1 – 2. maddesinin mi, yoksa 404/2. maddesinin mi uygulanması gerektiği hususudur. Ceza Genel Kurulu’nun 1.3.1982 gün ve 17/76 sayılı kararında ayrıntılarıyla açıklandığı gibi: (“ithal veya “ihraç” edilen uyuşturucu madde miktarı çok az ise ve kişinin kendisi de uyuşturucu madde kullanıyor ve kişisel gereksinmeleri “ihtiyacı” için yeterli miktarı aşmıyorsa, uyuşturucu madde “ithal” veya “ihraç” suçu değil, bu maddeleri “kullanma için bulundurma” suçu oluşmuş olur. Roma Mahkemesi’nin 10 Kasım 1966 tarihli bir kararı da aynı mahiyettedir)…Objektif bir değerlendirişte: Esrar satışı ve ticareti yaptığı belirlenemeyen sanığın, suç konusu esrarı kendi ihtiyacında kullanmak üzere çalıştığı yere götürdüğünü kabulde zorunluluk bulunmaktadır.”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2012/19974 K. 2013/778 T. 24.1.2013
“Gine uyruklu olan sanığın, Mali’ye götürmek üzere Brezilya ülkesinden temin ettiği suç konusu kokaini hava yoluyla Brezilya’dan İstanbul’a getirdiği, sanığın uçaktan indikten sonra şüphe üzerine yakalandığı, sanığın savunmasında Sao Paulo’dan Casablanca’ya gitmek üzere yola çıktığını söylediği; İstanbul- Casablanca biletinin de mevcut olduğu anlaşıldığından; savunmasının aksine, suç konusu uyuşturucu maddeyi Türkiye’de bırakacağına veya başkasına vereceğine ilişkin delil bulunmadığı, transit geçiş niteliğindeki eyleminin ithal veya ihraç değil, uyuşturucu madde nakletme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ithal suçundan hüküm kurulması … yasaya aykırı”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/24624 E. 2013/6576 K. T. 27.6.2013
“Sanığın olaydan bir gün önce İran’dan Türkiye’ye girdiğini söylemesinin ele geçirilen afyon sakızı ve eroini belirtilen ülkeden Türkiye’ye getirdiğinin kabulü için kesin delil oluşturmadığı; Doğubayazıt’ta sokak içinde görevlileri görünce attığı suç konusu uyuşturucu maddeleri ithal ettiğine ilişkin, şüpheyi aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı; sanığın sabit olan fiilinin TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan “satmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, bu suç yerine “uyuşturucu madde ithal etme” suçundan mahkumiyet hükmü kurulması”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2011/9116 K. 2013/5318 T. 6.6.2013
“Suç konusu uyuşturucu maddeyi posta yoluyla Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gönderdiği anlaşılan sanığın eyleminin “uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliği yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması … yasaya aykırı”