Skip to content
  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
    • AĞIR CEZA HUKUKU
    • AİLE & BOŞANMA HUKUKU
    • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
    • TAZMİNAT HUKUKU
    • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
    • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
    • GAYRIMENKUL HUKUKU
    • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
    • İCRA ve İFLAS HUKUKU
    • MİRAS HUKUKU
    • YABANCILAR HUKUKU
    • TÜKETİCİ HUKUKU
    • Malpraktis Hukuku/Hekim Hatası
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM
  • (0332) 234 14 11
  • info@hasanbasrisari.av.tr
  • Facebook
  • Instagram
  • Twiter
  • Linkedin
  • Youtube
AVUKAT HASAN BASRİ SARI (HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU)

AVUKAT HASAN BASRİ SARI (HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU)

Hukuk & Danışmanlık Bürosu

  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
    • AĞIR CEZA HUKUKU
    • AİLE & BOŞANMA HUKUKU
    • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
    • TAZMİNAT HUKUKU
    • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
    • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
    • GAYRIMENKUL HUKUKU
    • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
    • İCRA ve İFLAS HUKUKU
    • MİRAS HUKUKU
    • YABANCILAR HUKUKU
    • TÜKETİCİ HUKUKU
    • Malpraktis Hukuku/Hekim Hatası
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM

Cinsel İstismar Suçunda Mütalaaya Karşı Esas Hakkında Savunma Dilekçesi Örneği

  • Home
  • Örnek Dilekçeler
  • Cinsel İstismar Suçunda Mütalaaya Karşı Esas Hakkında Savunma Dilekçesi Örneği
Ocak 2, 2024Şubat 5, 2025 adminÖrnek DilekçelerAĞIR CEZA HUKUKU, Avukat, BOŞANMA HUKUKU, Ceza, Ceza Hukuku, CİNSEL İSTİSMAR, CİNSEL İSTİSMAR SUÇU, MÜTALAA, MÜTALAAYA KARŞI ESAS HAKKINDA SAVUNMA DİLEKÇESİ, SAVUNMA DİLEKÇESİ

KONYA … AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : ….

SSÇ : ….

MÜDAFİİ : Av. Hasan Basri SARI
Feritpaşa Mh. Ulaşbaba Cd. Mustafa Kaya İş Merkezi No 24/301, Selçuklu/Konya

MAĞDUR : ….

SUÇ : Şantaj, Çocuğun cinsel istismarı

KONU : İş bu dosya kapsamında verilen Mütalaaya ve ….. tarihli Segbis Çözüm Tutanağına karşı esas hakkında savunmalarımızın sunulması ile müvekkilin Beraatine karar verilmesine ilişkin taleplerimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Dosya kapsamında müvekkile isnat edilen suç ve mağdurenin çelişkili beyanları doğrultusunda daha önceden olaylara dair detaylı bir şekilde açıklamalarda bulunduğumuz savunma dilekçemizi sayın mahkemenize sunmuştuk. İddia makamının hiçbir somut gerçekliğe dayanmayan, mağdurenin çelişkili beyanlarını esas almayan, tanık beyanlarını göz ardı ederek vermiş olduğu esas hakkındaki mütalaasına karşı işbu esas hakkında savunma dilekçemizi verme zaruretimiz hasıl olmuştur. Zira iddia makamı, HİÇBİR SOMUT DELİLİN BULUNMAMASINA, MAĞDURENİN KENDİ YAŞINI BÜYÜK OLARAK GÖSTERDİĞİNE İLİŞKİN TANIK BEYANLARINA, MAĞDURENİN BEYANLARINDAKİ ÇELİŞKİLERE, HERHANGİ BİR FİİLİ LİVATA BULUNMADIĞINA DAİR ADLI TIP RAPORUNA ilişkin hiçbir hususu dikkate almayarak, yalnızca mağdurenin beyanları doğrultusunda mütalaa vermiştir. Tarafımızca iddia makamının iş bu mütalaasına katılmak mümkün değildir.

İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında:
( mütalaaya detaylıca yer veriniz) şeklinde hiçbir somut delil ve gerçekliğe dayanmayan görüşünü bildirmiştir.

Savunma dilekçemizde en ufak detayına kadar açıklamaya çalıştığımız üzere mağdurenin beyanlarında bariz çelişkiler bulunmaktadır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde olayın bir kurgudan ibaret olduğu ve müvekkile suç isnat edilme amacı barındırdığı aşikardır. Zira tanık beyanları doğrultusunda mağdurenin kendisini … yaşında olarak tanıttığı sabittir. Zira, ilk savunma dilekçemizde de açıklamaya çalıştığımız üzere, tanık olarak dinlenen ……. isimli şahıslarda ; ” MAĞDURENİN KENDİNİ ….. YAŞINDA OLARAK TANITTIĞINI” detaylıca tanık beyanlarında anlatmışlardır. Bu noktada esaslı hata hükümlerinin uygulanması gerekliliği açık ve zaruridir. Ancak iddia makamı hiçbir tanık beyanını dahi dikkate almamıştır. Bu nedenlerle somut gerçekliğe dayanmayan işbu mütalaayı kabul etmek tarafımızca mümkün değildir.

……. tarihli Segbis Çözüm Tutanağına İlişkin Beyanlarımız;
Mağdurenin tüm doya kapsamındaki gerçeğe aykırı ve tutarsız beyanları işbu segbis çözüm tutanağında da açıkça görülmektedir. Şöyle ki; ( çelişki bulunması durumunda detaylıca yer veriniz )

Mağdurenin farklı tarihlerde verdiği ifadelerde, bariz çelişkiler olduğu hususu mahkemenizce de takdir edileceği üzere izahtan varestedir. Emsal Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 05.03.2018 tarihli, 2017/1679 E. ve 2018/1557 K. Sayılı ilamında; “Mağdurelerin aşamalardaki çelişkili anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir”. Mağdurun aşamalarda iddialarının çelişmesi, bu beyanların delil olarak inandırıcılığının ve güvenilirliğinin kaybolmasına neden olmaktadır.” Şeklinde hüküm tesis ederek , çelişkili ifadelerin mahiyetine dikkat çekmiştir.

Tanık beyanları ile de sabit olunduğu üzere mağdure, müvekkile yaşını olduğundan büyük olarak söylemiştir. Tanık delilleri doğrultusunda mağdurenin kendisini … yaşında tanıttığı, kuşkuya yer vermeyecek mahiyette sabittir. Karşı yönde hiçbir delil mevcut olmadığı halde yalnızca mağdurenin beyanlarının esas alınması usul ve yasaya kati surette aykırıdır. Bu noktada tanık delilleri ile sabit olması nedeniyle yaş konusunda esaslı hatanın varlığı kabul edilmelidir. Zira Mağdurenin fiziki görünüşünün de yaş olarak büyük göstermesi müvekkilin hataya düşmesine sebebiyet vermiştir. Mahkeme huzurunda yapılan gözlemlerde de sayın mahkemenizce, mağdurenin fiziki görüntüsünün … yaş ile uyumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Yargıtay da benzer durumlarda esaslı hatanın varlığını kabul etmiş ve bu doğrultuda karar vermiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas 2013/743 Karar :2014/8 sayılı emsal kararında; “Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yararlanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK’ nin 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Başka bir emsal kararında Yargıtay 14. CD, Tarih 10.10.2013, Esas 2012/14876, Karar 2013/10478 sayılı ilamında ; “…Diğer sanığın soruşturma ve yargılama evresinde 14 yaş içinde bulunan mağdurenin yaşını 17 olarak bildiğini belirtmesi, mağdurenin fiziksel olarak yaşından büyük gösterdiğinin anlaşılması ve sanığın mağdurenin gerçek yaşını bildiğine, öbür sanıkların kendisine yaş konusunda bilgi verdiklerine ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, sanığın hata kurumundan yararlandırılması ve suçun maddi unsurlarında hataya düştüğü gerekçesi ile beraatine karar verilmesi gerekir.” şeklinde hüküm tesis ederek, iş bu davamıza ışık tutacak mahiyette kararlar vermiştir.

Mağdurenin, Kanuni Temsilcilerinin Şikayetten Vazgeçmelerine İlişkin;

Bilindiği üzere Ceza Hukukumuzda; çocukların mağdur oldukları suçlara ilişkin olarak suç ayrımı yapılmaksızın, beyanda bulundukları tarihte 15 yaşından küçük olmaları hâlinde ceza muhakemesinde davaya katılma bakımından ayırt etme gücüne sahip olmadıkları, 15 yaşından büyük olmaları hâlinde ise bu yeteneğe sahip oldukları kabul edilmektedir. Bu nedenle 15 yaşından küçük tüm çocuklarda şikayet hakkının kullanılması kanuni temsilciye, yani anne-babaya aittir.

Somut olayımızda, mağdurenin suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu sabittir. Bu nedenle mağdurenin şikayet hakkı anne ve babasına aittir. Mağdurenin kanuni temsilcileri Mahkemenizin ….. tarihli duruşmasında şikayetten vazgeçtiklerini açıkça ifade etmişlerdir. Mağdurenin kanuni temsilcileri dahi, mağdurenin çelişkili ifadelerini görmüş ve mağdurenin iddialarına itibar etmeyerek şikayetten vazgeçmişlerdir. Bu hususun mahkemece nazara alınması, dosya kapsamında büyük önem arz etmektedir.

Her ne kadar, mağdurenin şikayeti ve mağdureye Ocastan zorunlu vekil olarak atanan….’in katılma talepleri doğrultusunda mağdure ve vekilinin katılan sıfatı alması Mahkemece kabul edilmiş ise de, işbu durum usul ve yasaya bariz bir aykırılık teşkil etmektedir. Zira somut olayda şikayet ve davaya katılma talebi hakkı , mağdurenin kanuni temsilcilerine aittir. Mağdurenin kanuni temsilcileri ile zorunlu vekilin iradelerinin çelişmesi halinde, kanuni temsilcilerin iradesinin esas alınması zorunluluğu Yargıtay kararları doğrultusunda sabittir. Somut olayımızda mağdurenin kanuni temsilcilerinin şikayetten vazgeçmeleri nedeniyle zorunlu vekilin katılma talebinin reddine karar verilmelidir.
İşbu davaya ışık tutacak YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ’NİN 2021/6986 Karar sayılı ilamında “ Mağdurun zorunlu vekilinin katılma talebi üzerine mahkeme tarafından katılma kararı verilmiş ise de; mağdurun suç tarihinde 15 yaşından küçük olması nedeniyle mağdur adına şikayet hakkının ve kamu davasına katılma yetkisinin kanuni temsilcisi olan babası …‘a ait olduğu, mağdurun babasının 19.04.2016 tarihli duruşmada mağdurun annesi olan sanıktan şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan etmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.05.2014 tarihli ve 2013/287 Esas – 2014/273 Karar sayılı kararında da belirtildiği şekilde, mağdura 5271 sayılı CMK’nin 234/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu vekil ile 15 yaşından küçük mağdurun kanuni temsilcisinin iradesinin çelişmesi halinde mağdurun kanuni temsilcisinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği, yaşı küçük mağdurun zorunlu vekilinin talebi üzerine kamu davasına katılmasına karar verilmesinin hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyize hak vermeyeceği de gözetildiğinde; usulüne uygun şekilde katılan sıfatını almayan mağdurun temyiz hakkı bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 15.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.” şeklinde hüküm tesis ederek katılma talebinin kanuni temsilciye ait olduğu hususunu açığa kavuşturulmuştur.
Yukarıdaki Yargıtay kararında da atıf yapılan YARGITAY CEZA GENEL KURULUN’ UN 2014/273 Karar sayılı ilamında ise ” Tüm bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Mağdurun kanuni temsilcisi ile mağdura CMK’nun 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen vekilin iradelerini çelişmesi halinde, kanuni temsilcinin iradesine üstünlük tanınması gerektiğinden, somut olayda aklen malul olup ayırt etme gücü bulunmayan yaşı küçük mağdurun kanuni temsilcileri olan anne ve babasının kamu davasına katılmak istemediklerini beyan etmeleri karşısında, mağdura CMK’nun 234/2. maddesi uyarınca barodan görevlendirilen vekilin mağdur adına davaya katılmayı isteme hakkı bulunmamaktadır.” şeklinde hüküm tesis edilerek, en ufak bir tartışmaya dahi mahal verilmeyecek şekilde işbu durum çözüme kavuşturulmuştur.

Son olarak şu hususu da ifade edelim ki; Mahkemenizce, müvekkile isnat edilen suçun sarkıntılık düzeyinde kalması kanaatine varılması ve o yönde karar verilmesi ihtimaline binayen şu hususu da açıklığa kavuşturmak istemekteyiz; Zira TCK’nın m.103/1 gereğince, failinin çocuk olması halinde sarkıntılık suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabidir. Yukarıda da Yargıtay kararları doğrultusunda açıkladığımız üzere somut olayımızda şikayet hakkı kanuni temsilcilerdedir ve mağdurenin kanuni temsilcileri şikayetten vazgeçmişlerdir. Bu nedenle sayın mahkemenizin, suçun sarkıntılık düzeyinde kaldığının kanaatine varması halinde, dosya kapsamında Düşme kararı verilmesi gerekliliği izahtan varestedir.

Yargıtay kararlarında da esas alındığı üzere Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır! Emsal Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 12.11.2019 tarihli, 2015/9801 E. ve 2019/12380 K. Sayılı ilamında;“Sanığın istikrarlı savunmaları ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurenin aşamalarda herhangi bir delille desteklenmeyen soyut beyanları dışında sanığın cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek atılı suçlardan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,” bozma nedeni sayılmıştır.” şeklinde hüküm tesis ederek, kesin ve inandırıcı delinin varlığının önemine net bir şekilde dikkat çekmiştir.

SONUÇ OLARAK; SOMUT OLAYIMIZDA, HİÇBİR SOMUT DELİLİN BULUNMAMASI, MAĞDURENİN KENDİ YAŞINI BÜYÜK OLARAK GÖSTERDİĞİNE İLİŞKİN TANIK BEYANLARI, MAĞDURENİN KOLLUK, SAVCILIK ve SEGBİS ÇÖZÜM TUTANAĞINDAKİ İFADELERİNDE BARİZ ÇELİŞKİLER, ADLİ TIP RAPORUNDA HERHANGİ BİR FİİLİ LİVATA BULUNMAMASI , KATILMA TALEBİNİN USUL VE YASAYA AYKIRILIĞI ve EMSAL YARGITAY KARARLARI doğrultusunda; müvekkilin BERAATİNE karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

NETİCE ve TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemece re’sen takdir edilen sebeplerle;

1-) Müvekkilin iddia edilen suçu işlediğine ilişkin olarak hiçbir somut delil bulunmaması, dosya kapsamında esas yanılgının mevcut olması, tanık beyanları, mağdurenin ifadelerindeki bariz çelişkiler doğrultusunda, müvekkilin BERAATİNE,

2-) Sayın Mahkemenizce, suçun Sarkıntılık düzeyinde kaldığının kanaatine varması halinde, mağdurenin yasal temsilcilerinin şikayetten vazgeçtikleri ve failin çocuk olduğu hususlarının göz özüne alınarak, dosya kapsamında DÜŞME kararının verilmesine,

3-) Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise lehe hükümlerin uygulanmasına, karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. ../…/2024

                                                                                              SSÇ .......
                                                                                                       Müdafii 
                                                                                             Av. Hasan Basri SARI

AĞIR CEZA HUKUKUNA İLİŞKİN SORU VE DOSYALARINIZ KAPSAMINDA DAHA DETAYLI BİLGİ ALMAK İÇİN HBS HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU EKİBİMİZLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ..

Yazı gezinmesi

Previous Previous post: Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davasında Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi Örneği
Next Next post: Örgüte Üye Olma ( FETÖ) Suçlarında AİHM’nin Yalçınkaya-Türkiye Kararı ve AYM’nin İbrahim Er ve Diğerleri Kararı Doğrultusunda YARGILAMANIN YENİLENMESİ Dilekçe Örneği

AVUKAT

BİZE ULAŞIN

İLETİŞİM

Sayfalar

  • AĞIR CEZA HUKUKU
  • AİLE ve BOŞANMA HUKUKU
  • Ana sayfa
  • Blog
  • Boşanma Hukuku
  • Boşanma Hukuku
  • Boşanma Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • EKİBİMİZ
  • GAYRIMENKUL HUKUKU
  • İCRA ve İFLAS HUKUKU
  • İDARE ve İDARİ YARGILAMA HUKUKU
  • İletişim Bilgilerimiz
  • İŞ HUKUKU & İŞ KAZALARI
  • İtibar Yönetimi
  • Kurumsal
  • Linkler
  • Malpraktis Hukuku
  • MİRAS HUKUKU
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • TAZMİNAT HUKUKU
  • TİCARET ve ŞİRKETLER HUKUKU
  • TRAFİK KAZALARI ve SİGORTA HUKUKU
  • TÜKETİCİ HUKUKU
  • YABANCILAR HUKUKU

GÜNCEL MAKALELER

  • OLASI KASTLA YARALAMA SUÇU
  • TAKSİRLE YARALAMA SUÇU TCK 89 MAD.
  • İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA SUÇU
  • TEKERRÜR (TCK 58)
  • TCK 158 KAPSAMINDA DOLANDIRICILIK
Copyright © Avukat Hasan Basri Sarı
  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
  • EKİBİMİZ
  • ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
  • MAKALE ve YARGITAY
  • ÖRNEK DİLEKÇELER
  • İLETİŞİM
Web Tasarım - Murat Ölmez SEO Uzmanı
Whatsapp
Bizi Arayın